Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Hayatın olağan akışında farkında olmadan kullandığımız kavramlardan olan normallik ve anormallik üzerine daha önce hiç düşündünüz mü? Bir davranışı normal kılan veya anormal yapan nedir? Gelin beraber bu sorulara yanıt arayalım.

    Normal kelimesine baktığımız zaman “Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü veya aşırılığı, eksikliği ve taşkınlığı olmama, ortalama durum.” olarak sözlüklerde kendine yer bulduğunu görüyoruz (Türk Dil Kurumu Sözlükleri, t.y.). Anormal davranışlara baktığımız zaman ise aşırılık, tutarsızlık, uygunsuzluk ve yetersizlik gibi ortak özellikler gözümüze çarpıyor. Örneğin sanrılar görmek, sesler duymak, uygunsuz ortamda birtakım ihtiyaçlarını gidermek (toplu taşıma araçlarında mastürbasyon yapmak) anormal davranışlar olarak düşünülebilir.

 Toplumda normal üzerine var olan genel kanı ise çoğunlukta olan davranışların normal davranış olduğu yönünde. Bu bakış açısı kültür ve sosyal çevrenin nitelikleri yönünden kimi zaman farklılaşabiliyor. Basit bir örnekle somutlaştırmak gerekirse herkesin birbirine sabahları günaydın dediği bir toplumda cevap vermeyip sessiz kalan birey nasıl garipseniyorsa çoğunluğun soğuk ve sessiz olduğu bir toplumda herkese günaydın diyen birey de anormal olarak isimlendirilir. Yani burada kıstas toplumun normlarıdır. 

Peki, toplumun genelinde olan davranışı normal olarak adlandırırken toplumların da hasta ya da anormal olabileceğini unutuyor olabilir miyiz? Tarih bilimi, bu konuyu destekleyen örnekleriyle evet cevabına ulaşmamızı sağlıyor. Almanya’nın Nazi dönemi, Fransa’nın giyotinlerle dolu geçmişi hasta toplumlara örnek verilebilecek tarihi verilerden.  Anormal toplumlarda normal bireyseniz o toplumun size anormal gözüyle bakması pek tabii olacaktır. Viktor E. Frankl’ın dediği üzere “Anormal bir duruma karşı gösterilen anormal bir tepki normal bir davranıştır.”  (2018; s. 34).

Eğer normal ve anormal olan, bağlama göre değişebiliyorsa o zaman normal ya da anormalliğin kaynağı sadece kişinin kendisi midir? Klinik psikolojide bazı çalışmalarda anormal davranışların kökeni bireyin kendi iç süreçlerinde aranmıştır. Ancak eğer anormal davranış bağlama göre değişebilir nitelikteyse onu anlamak ve açıklamak için birey içi süreçlerle birlikte davranışın içinde yer aldığı bağlamla ilişkisini incelemenin gerekliliği ortaya çıkar. DSM-5’te bu bağlamlar kastedilerek politik, dinsel veya cinsel sapma ifadesi ile toplum ve birey arasındaki çatışmalı durumlara yer verilmiştir (Harlak, 2019). Bağlamlar bakımından incelediğinde içerisinde olunan bağlamın beklentisi ile bireyin normali örtüşmeyebilir. Burada oluşacak çatışma ise bireyi huzursuz edecektir. Örneğin cinsel sapmalar sosyolojik açıdan incelendiğinde kültürel talepleri karşılamadığından uygunsuz veya sapkın davranış olarak adlandırılır.

Konuya psikopatoloji yönünden baktığımızda bir davranışın normal olup olmaması gelişimsel, istatiksel ve sosyal normlar bakımından incelenir. Anormal davranış; gerçeğin algılanması, sosyal hayatı sekteye uğratma gibi yönlerden ele alınır. Bu davranışın ortaya çıkma sıklığı ve süresi psikopatolojik sınıflandırma için belirleyicidir. Normal bireylerin zihinsel performanslarını kullanmaları beklenirken anormal davranışlarda bu durum söz konusu değildir. Freud (2017) Günlük Yaşamın Psikopatolojisi adlı kitabında normallik ve anormallik arasındaki farkın oldukça esnek bir düzeyde olduğundan bahsetmektedir. Yani aslında her insanın bir yanının nevrotik olduğunu vurgular. Patolojik durumda olan bireyin normali anormal durumlar olabilir. Patolojik boyuttaki ayrımı yapmak ise uzman kişilerin incelemesi ile mümkün olmaktadır. 

Sözün kısası hepimizin hayata bakışını şekillendiren, normal olarak gördüğü düşünce, inanç ve davranışlar bulunmaktadır. Anormal bulduğumuz durumun bireysel herhangi bir farklılıktan mı yoksa patolojik bir nedenden mi kaynakladığını ayırt etmek ise önemlidir. Patolojik boyuttaki anormal davranışları ise uzmanına bırakmak gerekmektedir. 

KAYNAKÇA

Freud, S. (2017). Günlük Yaşamın Psikopatolojisi. (Çev. Ş. Yeğin) Payel Yayınları.

Frankl, V. E., (2018). İnsanın anlam arayışı. (Çev. S. Budak, & S. Ayar) Okuyan Us.

Harlak, H. (2019). Klinik sosyal psikolojiye doğru. Klinik Psikoloji Dergisi3(2), 104-115.                             

Türk Dil Kurumu Sözlükleri (t.y.). Normal. https://sozluk.gov.tr.     

Ebrar Albayrak

Aday Psikolojik Danışman / Necmettin Erbakan Üniversitesi