“En son ne zaman otoriteye itaat ettik?” , “ Bu itaatin bizim için ve başkaları için getirisi ne oldu?”. Günlük hayatta bu soruları genellikle kendimize sormayız. İtaat ettiğimizin farkında bile değilizdir çoğunlukla. Aslında çok önemli sonuçları olan otoriteye itaat, öğretilmiştir ve sorgulanmaz. Peki bu farkında olmadığımız kavramın sonuçları olumlu mudur olumsuz mu?
Bir sosyal psikoloji kavramı olan otoriteye itaat, bireyin kendisinden daha üstün toplumsal güce sahip olan kişiye boyun eğerek kendi davranışını bu güçten dolayı değiştirmesiyle açıklanır (Demirkasımoğlu, 2015). Davranışlardaki bu değişim olumlu ya da olumsuz sonuçlar doğurabilir. Otoriteye itaat olmasaydı toplumsal kaos yaşanması muhtemeldi. Ancak kişiselliğin kaybedilmesi ve körü körüne bağlılık da otoriteye itaatin sonuçları arasındadır. Ayrıca insanlar otoriteye itaat ettiklerinde karşısındakileri incitme hatta öldürme derecesine de gelebilirler (Aronson, Wilson ve Akert, 2012). Dünyada yaşanan katliamlar bunun bir örneğidir.
Bu katliamları gerçekleştirenlerin hepsinin psikopat olmadıklarını düşünen Stanley Milgram, normal hayatlarına devam eden insanların otoriteye itaat konusunda ne kadar ileri gidebileceklerini araştırmak için bir deney yürütmüştür. Milgram’ın asıl sorusu “ Otoriteye itaat, sıradan insanları masum insanlara şiddetli acılar yaşatacak kadar ahlak dışı eylemlere yöneltebilir mi?” olmuştur (Aronson ve ark., 2012).
Bu soruya Yale Üniversitesi’nde yapılan deneyle yanıt aranmaya çalışılmıştır. Gönüllü olan deneklerden birine öğretmen rolü verilirken diğerine öğrenci rolü verilmiştir. Öğrenci rolünde olan kişi işbirlikçidir ve deneyin amaçlarından haberdardır fakat öğretmen rolündeki denek, deneyin asıl amacından habersizdir. Deneye, öğretmenin gözü önünde öğrencinin bileklerine elektrotlar bağlanarak başlanmıştır. Bu elektrotların yan odada bulunan şok jeneratörüne bağlı olduğu öğretmen rolündeki deneğe gösterilmiş, denek jeneratörün başına geçirilmiştir. Jeneratörde 15 volttan 450 volta (ölümcül) kadar 15’er volt artarak devam eden 30 düğme vardır. Öğretmene, asıl amacının öğrenciye bir dizi sözcüğü öğretmek ve öğrenmesini test etmek olduğu söylenmiştir. Bunu sağlamak için, öğrencinin her yanlış cevabında 15 volttan başlayarak her defasında arttırarak şok vermesi talimatı verilmiştir. Fakat düzenek kurmacadır ve öğrenciye gerçekten şok ulaşmamaktadır. Deney başlamış ve öğretmen, öğrenciye her yanlış cevabında 15 volt arttırarak ceza vermiştir. 200 volttan sonra öğrencinin kurmaca çığlıklarını işiten öğretmen rolündeki deneklerin çoğu “deneye devam edin lütfen” talimatıyla öğrenciye şok vermeye devam etmişlerdir. Hatta %65’i 450 volta kadar ilerlemiştir. Üstelik deneyden vazgeçmenin hiçbir yaptırımı olmamasına rağmen… Böylece Milgram bir sonuca ulaşmıştır: İşin içinde otorite varsa insanların şiddette ileri gidebilmesinin sonu yoktur (Plotnik, 2009). ( Deneyin video açıklamasını görmek için bkz. : https://www.youtube.com/watch?v=WKfj0o8vhck )
Otoriteye itaatin karanlık yüzünü kanıtlayan bu deneyden sonra araştırmalar çoğalmış ve otoriteye itaatin nedenleri üzerinde çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. İnsanlar kötü sonuçlar doğuracağını bilmelerine rağmen neden itaat ederler?
- Otoritenin huzurunda bulunma: Otorite tarafından gözlenildiği bilindiğinde itaat de artar.
- Emirlere uymayı öğrenme: İnsanlar evde, okulda, iş yerlerinde boyun eğmeyi öğrendikleri için bu öğrenmeyi de genellerler.
- Eşik: Gerçekleştirilmesi istenen eylemin yavaş yavaş yapılması istendiğinde itaat de normalleşir. Mesela 230 volt 215 volttan çok da fazla değildir.
- Emrin çabuk gerçekleştirilmek istenmesi: İnsanlar düşünmeye vakit bulamadıklarında kendisinden üstün gördükleri kişilerin itaatlerine daha fazla boyun eğerler.
- Sorumluluğun başkasına geçmesi: Emir altında olan kişi, gerçekleştirdiği eylemlerin sebebinin kendi isteği değil de otorite olduğunu düşündüğünde itaati de sorgulamaz (Aronson ve ark., 2012).
Otoriteye itaatin ve sebeplerinin bizler tarafından bilinmesi, gerçekleştirdiğimiz eylemleri sorgulatır. Böylece itaatin de dozunda kalmasını sağlar. Mantığa uymayan, diğer insanlara maddi manevi zarar verecek itaatleri azaltır. Bu nedenle insanların bu kavrama dair bilinçlenmesi de önemlidir.
KAYNAKÇA
Aronson, E. , Wılson, T. D. ve Akert, R. M. (2012). Sosyal Psikoloji. İstanbul: Kaknüs Yayıncılık.
Demirkasımoğlu, N. (2015). Toplum Yaşamında Kurallar: Birey-Kural İlişkisi. Sosyal Bilimler Dergisi, 13(1), 138-156.
Plotnik, R. (2009). Psikolojiye Giriş. İstanbul: Kaknüs Yayıncılık.
GÖRSEL KAYNAKÇA
https://www.kreatifbiri.com/otorite-mi-guclu-akil-mi/
Şeyma KÜÇÜK
Psikolojik Danışman