Yalan söylemek, bir yanlışın açığa çıkmaması amacıyla sözle ya da davranışla uygun olmayan bir girişimde bulunmaktır. Yanlışın açığa çıkmaması için başkalarını yanıltma şeklinde kendini gösterir (Yavuzer, 2015). Böyle olunca da sevdiklerimizin bize karşı dürüst olmasını isteriz. Her şeye rağmen bize doğruları anlatmalarını, bizden bir şeyleri gizlememelerini bekleriz. Özellikle de konu çocuklarımız olunca bu konuda titiz davranırız ve onları daima dürüstlüğe yönlendiririz. Yalan söylediklerinde bunun yanlış olduğunu söyler, yalan söylemeye devam ederlerse de şiddetli bir ses tonuyla “yalan söylersen Pinokyo gibi burnun uzar görürsün” gibi cümleler kurarız. Buna rağmen bazen yalan söyleme davranışlarını devam ettirdiklerini görür, endişeleniriz. Bu sebeple bu davranışı çeşitli yönlerden değerlendirmekte fayda var.
Yalan söyleme davranışı farklı yaşlarda çeşitli şekillerde gözlenebilir. Mesela çocuğun 7 yaşına kadar inanılmayacak öyküler uydurması veya taklidi içeren oyunlardan hoşlanması normaldir. Normal olduğu gibi yaratıcılığı da geliştiren bir yönelimdir. Bu yüzden engellenmemesi gerekir. Özellikle 3-4 yaşlarında zirve yapan bu tür yalanlar, “sözde yalan” olarak tanımlanır ve gerçek yalanlardan farklıdır. Çocuğun ebeveynin öfkesinden kaçınmak, oyun oynamak, kendini “iyi çocuk” olarak göstermek amacıyla söylenen yalanlar bu tür yalanlardır (Yavuzer, 2015). Bu yalanlar zararsız ve üzerinde durulmaması gereken yalanlardır. Fakat 7 yaşından sonra bile isteye söylenen ve devam eden yalanlar “alışkanlık haline gelen yalan” olarak değerlendirilir ve bu yalanlara çözüm aramak gerekir.
7 yaş civarlarında çocuk, gerçekle gerçek olmayanı ayırt etmeye başlar. Bu edinimden sonra da yalan söyleme davranışı devam ediyorsa çocuğun çevresiyle olumsuz bir ilişkisi olduğu söylenebilir. Çevreyle olumsuz ilişki kuran çocuklar bencilce sonuçlar elde etmek amacıyla, bile isteye yalan söylerler. Özellikle bu noktada çocuğun yalan söyleme davranışının temeline inmek ve ona göre önlem almak gerekir (Yavuzer, 2015). Yalanın sebebini bilen anne baba ona göre önlem alır.
Çocuğun yalan söylemesinin altında yatan bazı sebepler şu şekilde belirtilebilir:
- Anne-Baba Tutumları
Yapılan bir araştırmada ebeveynlerin disiplinli tutumu ile çocukların yalan söylemesi arasında bir ilişki olduğu saptanmıştır (Derman ve Başal, 2013). Çocuk, yanlış bir şey yaptığında dahi anne ve babasının kabulünü ister. Bu kabulü sağlamanın bir yolu yanlış yaptığını anne ve babasının bilmemesi veya yanlış bilmesidir. Yalanı fark etmeyen anne baba çocuğu kabullenici davranışlar sergileyince çocuk da yalan söylemeyi sürdürür. Örneğin evde top oynarken vazo kıran bir çocuk anne ve babasının kızmaması için vazoyu kardeşinin kırdığını söyleyebilir. Böylece ebeveynin olumsuz tepkisinden de kurtularak yalanın kurtarıcı işlevini öğrenir. Bir dahaki sefere de bu durumu tekrarlaması muhtemeldir.
Dökmen (2006)’e göre ise çocukların yalan söylemesinin en büyük nedeni ebeveyn faktörüdür. Çocuğun güçsüz yapısı, yalana başvurmadığında gördüğü olumsuz tepkiler ve ebeveynin de yalanı kullanıyor oluşu yalana sebebiyet vermektedir. Bu nedenle çocuk yalanı kullanıyorsa suçlusu sadece çocuk değildir.
Ayrıca ebeveynin çocuğa karşı bir yanlış tutumu da onu bazı zamanlar yalan söylemeye yönlendirmeleridir. Örneğin alışverişe gittiğini eşinden saklayan bir anne çocuğa “babana alışverişe gittiğimizi ve bunları aldığımızı söylemeyeceksin” diyebilir. Böyle istekler çocuğun yalan söyleme davranışını öğrenmesine ve gerektiğinde kullanmasına yol açar (Yavuzer, 2015).
- Taklit
Çocuk, arkadaşlarının ya da çevresindekilerin yalan söyleyerek bazı olumsuzluklardan kurtulduğunu gözlediğinde kendisi de bu yönteme başvurur. Bu yöntemle avantaj elde ederse yalan söylemeyi sürdürür. Çevresindeki yetişkinlerin yalanı kullandığını fark eden çocuk da taklide başvuracaktır. Üstelik yetişkinlerin kullandığı bu yöntemin kınanan bir davranış olmadığını da düşünecektir (Yavuzer, 2015).
- Aileye Bağlılık
Çocuklar özellikle anne babalarını üzmemek, onlara verdikleri sözleri tutmak için de yalan söyleyebilirler (Yavuzer,2015). Bu durumu şöyle örneklendirebiliriz: Senenin başında başarılı olacağına dair ailesine söz veren bir çocuğun sınav sonuçları düşük geldiğinde ailesine sınavlarının açıklanmadığını söyleyebilir.
- İlgi Çekmek
Özellikle iletişimin güçlü olmadığı ailelerde çocuk anne babasının dikkatini çekmek için yalana başvurabilir. Anne baba çocuğa kızsa dahi çocuk bunu ilgi olarak yorumlayarak yalan söylemeye devam edecektir (Yavuzer, 2015). Bu sebeple yalan söyleyen çocuğun başarılarına odaklanarak onu takdir etmek ve ailedeki iletişimi geliştirmek fayda sağlayacaktır.
Çocuk yalan söylediğinde bunu niçin yapmış olabileceği öncelikle göz önünde bulundurulmalıdır. Özellikle öfke ve kınama tepkilerinden kaçınılmalı, kabullenici bir ifade takınılmalıdır (Yavuzer, 2015). Çocuğa; “doğruyu söylemediğinde seni anlayamıyorum” , “eğer bana doğruyu söylemezsen sana ne zaman inanacağımı bilemem” gibi ifadelerle durum açıklanmalıdır. Olumlu iletişim sağlanarak çocuğun yalanı alışkanlık haline getirmesinin önüne geçmek mümkündür.
Her önleme ve düzenlemeye rağmen patolojik olarak yalan söylemeye devam eden çocukların bir uzmana götürülmesi gerekmektedir. Bazı fizyolojik bozukluklar (iç salgı bezleri gibi) ve psikolojik problemler yalan söyleme davranışına sebebiyet verebilmektedir.
KAYNAKÇA
Derman, M. T. ve Başal, H. A. (2013). Okulöncesi Çocuklarında Gözlenen Davranış Problemleri ile Ailelerinin Anne-Baba Tutumları Arasındaki İlişki. Amasya Üniveristesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 2(1),115-144.
Dökmen, Ü. (2006). Küçük Şeyler. İstanbul: Sistem Yayıncılık.
Yavuzer, H. (2015). Doğum Öncesinden Ergenlik Sonuna Çocuk Psikolojisi. İstanbul: Remzi Kitabevi.
GÖRSEL KAYNAKÇA
https://www.sabah.com.tr/cumartesi/yazarlar/bsemerci/2016/05/14/eyvah-cocugum-yalan-soyluyor
Şeyma KÜÇÜK
Psikolojik Danışman