Son günlerde hem psikolojik danışmanların hem de öğretmenlerin gündemini meşgul eden 1739 sayılı Temel Eğitim Kanununda yapılan değişiklikler bu yazının gündemini oluşturmaktadır. Ancak bu yazının gündemine geçmeden önce zamanda bir yolculuk yapmanın faydalı olabileceği söylenebilir. Yolculuğu çok öncesinden başlatmaya da gerek yok, yaklaşık olarak iki yıl öncesine 9 Temmuz 2018 tarihine gidelim. Bu tarih hem Türkiye’nin yeni bir yönetim biçimine merhaba dediği hem de uzun bir aradan sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim kökenli birine teslim edildiği tarih olarak kayıtlara geçti. Lisansını Ankara Üniversitesi ‘‘Eğitimde Psikolojik Hizmetler’’ programında, yüksek lisans eğitimini ‘‘Gelişim ve Çocuk Psikolojisi’’ alanında, doktora derecesini ise Hacettepe Üniversitesi, Psikolojik Danışma ve Rehberlik bilim dalından alan1 Prof. Dr. Ziya Selçuk, bakanlığının açıklandığı ilk andan itibaren büyük umutları da beraberinde getirdi. Bakan, psikolojik danışman olunca psikolojik danışmanların beklentileri uzun bir liste halinde sosyal medya platformlarında paylaşıldı. Adeta ütopya konulu bilim-kurgu kitaplarını/filmlerini hatırlatan beklentiler, süreç içinde psikolojik danışmanların daha fazla hayal kırıklığına uğramalarında etkili olmuş olabilir belki de. Zira beklentilerin karşılığını bulmaması süreci, ilk olarak ‘‘sınıf öğretmenlerine rehberlik sertifikası verileceği yönündeki haberlerle’’ başladı. Bunu daha sonra, anaokulu/sınıfı ve ilkokullardaki rehberlik normlarının kaldırılacağı yönündeki haberler takip ederken, ilgili haberlerin tümü bakanlık temsilcileri tarafından yalanlandı. Bu haberlerin doğru olup olmadığı tartışılırken, o günlerde psikolojik danışmanlar başta olmak üzere birçok meslek grubu mensubunun oluşturduğu kamuoyunun, haberlerin yalanlanmasında etkisi olabilir. Psikolojik danışmanlar, büyük umutlarla çıktıkları yolda henüz silkelenememişken gündemi meşgul eden yeni bir gelişme ortaya çıktı: Okul Öncesi ve İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde yapılan değişiklik ile Psikolojik Danışma ve Psikolojik Danışman2 ibareleri kaldırılmış, kadro adına uygun olacak şekilde sadece ‘‘rehberlik’’ ibaresi bırakılmıştır. Kısa sürede toparlanan psikolojik danışmanlar, oluşturdukları kamuoyu baskısıyla gündemi meşgul etmeyi başardılar ve ardından Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, sosyal medya üzerinden‘‘PDR alanında görev yapan meslektaşlarımızın yönetmelik başta olmak üzere tüm sorunlarını paydaşlarla birlikte çözüm odaklı bir bakış açısıyla ele alan ve rehberlik sistemini eğitimin diğer bileşenleriyle bir bütün olarak tasarlayan çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.3’’açıklamasını yapmıştır. Bu açıklama birçok kişinin yüreğine su serpti; ancak yapılan değişiklikler de düzeltme gerçekleşmeden öylece kaldı. Psikolojik danışmanların birçok sorunu gidermesini beklediği yönetmelik ise olumsuz birtakım haberlerle gündeme gelmiştir. Süreç içinde, bakanlık olumlu hamle olarak okul psikolojik danışmanları başta olmak üzere paydaşlardan, hazırlanacak yönetmeliğe ilişkin görüş ve önerilerini paylaşmalarını istedi. Özel eğitim ve rehberlik hizmetleri genel müdürlüğünün internet sitesi aracılığıyla alınan bilgilerin/dosyaların dikkate alınıp alınmadığını ise zaman gösterecek. Yaklaşık üç yıl önce birçok özlük hakkının kayba uğramasına ve okul psikolojik danışmanlarının mesleki unvanlarından uzak, sınırlı bir rolle algılanmalarına yol açan rehberlik hizmetleri yönetmeliğinin4 ne zaman kalkacağı, hazırlanacak yönetmeliğin, Prof. Dr. Ziya Selçuk’un belirttiği üzere okul psikolojik danışmanlarının ‘‘kangren’’ haline gelen sorunlarını çözüme kavuşturup kavuşturmayacağı ise merakla beklenmektedir. Zaman yolculuğunda günümüze gelmeden önce son bir konuya daha değinmenin faydası olabilir. Okullardaki rolü çoğu kişi tarafından hala doğru algılanmayan, aktif bir şekilde derse girmedikleri gerekçesiyle ‘‘yeterince çalışmayan, sorumluluk almayan’’ kişiler olarak algılanan psikolojik danışmanları, 24 Ocak 2020 tarihinde merkez üssü Elazığ olan depremden sonra büyük bir görev beklemiştir. Depremden etkilenen başta çocuklar olmak üzere birçok kişinin psikososyal desteğe ihtiyaç duyduğu görülmüştür. Deprem haberinin alınmasından kısa bir süre sonra Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği’nin koordinesi ile yakın illerde bulunan şubeler/temsilcilikler aracılığıyla psikososyal destek çalışmaları konusunda gerekli sorumluluklar üstlenmiş, okullarda psikososyal müdahale konusunda önemli bir yere sahip olan psikolojik danışmanların, toplum için de ne kadar önemli bir yere sahip olduğu görülmüştür. Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk da Elazığ’a yaptığı ziyarette psikolojik danışmanların gösterdikleri özveriden ötürü memnuniyetini dile getirmiş, psikososyal müdahale çalışmalarında rol alan ekip üyeleriyle birebir görüşmelerde bulunmuştur.

Kamuoyunda da psikolojik danışmanların yaptıkları çalışmalar takdirle karşılanırken, birçok meslek mensubu ‘‘beklentilerin’’ ortaya konulan son çalışmalardan sonra gerçekleşebileceği yönünde konuşmaları dillendirmeye başlamışlardır. Beklentilerle ilgili görüşleri sekteye uğratan gelişme ise yazının başında belirtildiği üzere, 1739 sayılı Temel Eğitim Kanununda yapılan değişiklikler5 ile ortaya çıkmıştır. Korona virüsün yol açtığı salgından dolayı 16 Mart tarihinden beri okullarda yüz yüze eğitim devam etmemekte 23 Mart’tan beri uzaktan eğitim yoluyla öğretim devam etmektedir. Son günlerde ise korona virüsün yol açtığı hasarların giderilmesiyle ilgili çalışmalar konuşulmaya başlanmış, sürecin bu şekilde devam edip etmeyeceği yönünde sorular sorulurken 1739 sayılı Temel Eğitim Kanununda değişiklik yapıldığı haberi gündemin merkezine oturmuştur. Bu doğrultuda ilgili kanunda, öğretmenleri, okul psikolojik danışmanlarını ve idarecileri ilgilendiren birtakım değişiklikler yapılmıştır. Değişiklikler neticesinde öğretmenlerin iki aylık yaz tatili dışındaki tatillerinin, gerekli görüldüğünde sınırlandırılabileceği, okul psikolojik danışmanlarının ise izin ve tatillerinin çeşitli nedenlerden ötürü (tercih danışmanlığı, alan ve ders seçimi, öğrenci tanılama süreçleri vd.) bir aydan az olmamak şartıyla sınırlandırılabileceği, ihtiyaç duyulduğu takdirde görevlendirilebilecekleri belirtilmiştir.
Bu değişiklik başta Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği olmak üzere, birçok kesim tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmış, kamuoyu oluşturulma çalışmaları hız kazanmış ve ayrıca birçok sendika yönetmelikteki bu değişikliğe tepki göstermiştir. Okul psikolojik danışmanlarının özlük haklarının sınırlandırılması, keyfiyete yol açacak çalışmaların önünü açmış, bu değişikliğin korona virüsün yol açtığı salgın dönemiyle/başka kriz dönemleriyle sınırlı mı kalacağı yoksa kalıcı olup olmayacağı ise merak konusudur. Bakanlık üst düzey yetkililerinden bu konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmezken, psikolojik danışmanların hukuki tüm yollara başvuracakları dernek yöneticilerince açıklanmıştır. Sendikaların konuyla ilgili tutumları, ilgili derneklerin, milletvekillerinin yönetmelikteki bu değişiklik ile ilgili yapacakları çalışmalar sürecin seyrini etkileyecek mi hep birlikte göreceğiz. Ancak psikolojik danışmanların ‘‘beklentilerinin hayal kırıklığına dönüşebileceği’’ yönündeki korkuları bir süre daha devam edebilir. Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’un süreci sağduyu ile yönetip gerekli çalışmaların yapılması konusunda talimatlar vermesini ve bu tarz olumsuz gelişmelerin bir daha gündeme gelmemesini ise temenni ediyoruz.
Kaynaklar:
- https://twitter.com/psikolektif/status/1016407976901562374, adresinden erişilmiştir.
- http://www.pervinkaplan.com/detay/ilkogretim-okullarinda-psikolojik-danisman-kaldirildi/7862, adresinden erişilmiştir.
- https://twitter.com/ziyaselcuk/status/1151450924243701761, adresinden erişilmiştir.
- http://psikolektif.com/arsiv/psikogundem/toplumsal-barisa-giden-yol/, adresinden erişilmiştir.
- https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/04/20200417-1.htm, adresinden erişilmiştir.
Mücahit Akkaya
Uzman Psikolojik Danışman