PANDEMİNİN GÖRÜLMEYEN YÜZÜ: OTİZM VE DEMANS

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 4 Dakikadır.

Birleşmiş Millet Kalkınma Programı, COVID-19 krizinin bir sağlık krizinden daha fazlası olduğu ve toplumlar ile ekonomileri temelinden sarstığı konusunda devletleri uyarmaktadır (UNDP, 2020). Dünya Sağlık Örgütü tarafından “uluslararası öneme haiz halk sağlığı acil durumu” olarak ilan edildiği 30 Ocak 2020 tarihinden bugüne kadar 216 farklı ülke tarafından raporlanan hastalık bulaşan kişi sayısı 6 Kasım 2020 itibariyle 48,2 milyondur (WHO, 2020). Dünyaya bu kadar büyük etkileri olan COVID-19 dezavantajlı bireyleri de etkilemiştir. Salgın sebebiyle ülkelerin ekonomik darboğaza girmesi sonucu bireylerin ve ailelerin ekonomik kayıplarla karşı karşıya kalması, eğitim süreçlerinde aksamalar olması, gıda gibi temel ihtiyaçlara ve sağlık hizmetlerine erişimlerde aksaklıklar yaşanması, durumu daha da kötü hale getirmektedir (Brown, 2020; Akt. Kara, 2020). Covid-19 salgını nüfusun her katmanını etkilemiştir ama etkisi dezavantajlı bireyler üzerinde daha fazla olmuştur. Sosyalleşme her insan için bu kadar önemli ve gerekli bir eylemken bazı dezavantajlı grupların gelişimi için daha çok fayda sağlamaktadır. Özellikle kapanmayla evde vakit geçiren demans hastaları  ve otizmli bireyler bundan daha fazla  etkilenmiştir. Diğer bireylerle vakit geçiremeyen bu hassas gruplar soyutlanma yaşamış kendilerini kapatmışlardır.

Otizmli bireylerde pandemiyle beraber  birçok sorun ortaya çıkmıştır. Yaşanılan durum alıştıkları rutinin dışına çıkılmasına sebep olmuş, öfke durumları gözükmeye başlamış ve bu sebeple otizmli bireylerde anksiyete durumu görülmüştür. Okullarda ve rehabilitasyon merkezinde geçirilen süreçlerde fiziksel gelişimleri ilerlerken evde kalma sürenin artmasıyla bilişsel gelişimleri gerilemiştir. Yeni normal döneme geçilmesiyle adaptasyon sürecinde sıkıntılar ortaya çıkmış, sosyal mesafe kuralını uygulamakta veya kendilerini diğer insanlardan kapsamlı bir şekilde izole etme konusunda sorunlar yaşanmıştır. İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Genel Sekreteri Sarah Başar’ın  8 yaşında otizmli bir kızı var. Kızının hayatının sosyalleşmek üzerine kurulu olduğunu şöyle aktarıyor: Okul, market, alışveriş, park, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi, spor merkezi hatta komşuya gitmek gibi aktivitelerimiz vardı. Okulların kapatılma kararı verildiği adan itibaren kızını fiziksel mesafeye hazırladığını anlatan Başar, bir anda tüm rutini değişen çocuk değişime adapte olamadı ve zorluklar yaşamaya başladı. Özellikle ilk haftayı öfke krizleriyle geçirdi diyor (Euronews, 2020). Otizmli bireylerin bu süreçte evde kalmak zorunda kalması, huzursuzluğu ve içe kapanıklığı da artırmıştır. Başar (Euronews, 2020) bu konuya dair de şunları söylüyor: Rutinlerinin bozulması hoşlarına gitmiyor. Bu da çok açık. Evde kalan çocuklarda yeniden takıntılı davranışlar gelişti. Vakitlerini anlamlı biçimde dolduramayınca kendilerine zarar verici davranışlarda artış oldu. Tırnak yeme, elini ısırma ya da derisini koparma gibi hareketlerden bahsediyorum. Enerjilerini boşaltamadıkları için ev içinde koşuşturmalarında ve stereotip davranışlarda artış oldu. Uyku düzenleri de bozuldu. Sosyalleşemeyen bu gruplarının gelişim dönemlerinde olumsuzluklar gözlemlenmiştir. Yeni normale dönülmesiyle beraber huzurevlerinde gelen hasta sayılarında artış görülmüş, otizmli bireylerin ise  gelişim gösterdikleri yılları kaybettikleri gözlemlenmiştir.

Yaşlılar ise, özellikle hipertansiyon, kalp rahatsızlıkları ve diyabet gibi kronik sağlık rahatsızlıkları olanlar, COVID-19 enfeksiyonu riskine karşı özellikle duyarlı olmaktadırlar (WHO, 2020). Cagnin ve arkadaşları (2020) tarafından yapılan 4.193 demanslı bireye bakım verenin katıldığı araştırmada, demanslı bireylerin COVİD-19 dönemiyle birlikte %59.6’sının var olan nöropsikiyatrik semptomlarının kötüleştiği %26’sında yeni semptomların ortaya çıktığı ve %26.7’sinin ilaçlarında düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu bulunmuştur. Yukarıda verilerde de görüleceği üzere demanslı bireyler sosyalleşme ve onunla beraber ortaya çıkan anksiteyle birlikte fizyololojik ve psikolojik sorunlar yaşamışlardır. Stres nedeniyle mevcut fonksiyonlarında kötüleşme ortaya çıkmış huzurevlerine yatan hasta sayısında artış meydana gelmiştir. Gündüz bakım hizmetleri alan hastalarda ise arkadaş ve akraba ziyaretlerinin sınırlanması nedeniyle yaşlı bireylerin kendisini yalnız hissetme durumu artmıştır. Ayrıca demanslı bireylerin yeniden şekillenen yaşam tarzı nedeniyle birçok sosyal aktiviteden uzak kaldıklarını buna bağlı psikolojik zorluklar yaşadıklarını gözlemlenmiştir. Diğer bir sorun sosyal medya ve ana akım medyada yaşlılığa zemin hazırlayan söylemler olmuştur. Yaş vurgusu ön plana çıkmış ve tehlikeli grup içerisinde yer aldıkları söylenmiştir. Sokağa çıkma yasakları bu grup için uygulanmış bununla beraber yaşlılar kendilerini daha fazla dışlanmış ve ötekileştirilmiş hissetmişlerdir.

Huzurevi ve otizmli gruplarla çalışan sosyal hizmet uzmanları bu durumu gözlemlediklerini , hastaların özellikle dışarıda kendi grup ortamlarında vakit geçirmelerinin yararlı olduğunu bunun tersi durumlarda içine kapandıklarını ve pandeminin hastaların gelişimsel süreçlerinde olumsuzluklar yaşandığını ifade etmişlerdir. Huzurevlerinde pandemi öncesine göre doluluğun daha yüksek olduğu yaşlıların boş vakitlerinde ise  daha çok ortak alanlarında zaman geçirdiklerini de eklemişlerdir. Pandemi birçok ,sosyal grup ve toplumu etkilemiştir. Bazı dezavantajlı grupların bu dönemlerde daha kırılgan oldukları ve onları göz ardı etmememiz gerektiği unutulmamalıdır.

Son söz olarak , sosyal hizmet, küresel tanımında yer aldığı üzere sosyal değişme ve gelişmeyi teşvik eden uygulamalı bir disiplin ve meslektir (IFSW, 2014). Uygulama temelli bir meslek olarak sosyal hizmet müracaatçılarıyla doğrudan temas kurmak durumundadır (Bride, 2007). Dolayısıyla yüz yüze irtibat sosyal hizmet uygulamasının ayrılmaz bir parçasıdır. Ancak COVID-19 karantinaları ve kapanmaları alanda çalışan uzmanlar için önemli zorluklar ortaya çıkarmıştır (de Jonge, Kloppenburg ve Hendriks, 2020). Diğer taraftan bu yaşanan zorluklar sosyal hizmetin etkin bir şekilde uygulanmasının önünde engeller oluştururken bu engellere karşı sosyal hizmet uzmanları için yeni rol ve sorumluluklar ortaya çıkmıştır. Bu rol ve sorumluluklar uygulama temelli bir meslek olan sosyal hizmet için mikro, mezo ve makro düzeylerde girişimlerde bulunmaya sevk etmiştir. Bu girişimlerin arasına etik zorlukların üstesinden gelme; yeni koşullara hızla uyum sağlama; COVID-19 hastalığının belirtileri, yaygınlığı, tedavi süreçleri ve hastalıktan korunma gibi konular hakkında asgari bilgiye sahip olma, müracaatçıları bilgilendirme kendileriyle ilgili öz-bakım ve psikolojik sağlamlık konularında çalışmalar yapma; müdahale süreçlerinde uzmanların dijital becerilerinin arttırma gibi etmenleri de ekleyebiliriz.

KAYNAKÇA

Cagnin, A., Di Lorenzo R., Marra C., Bonanni, L., Cupidi C., Laganà V., Rubino, E., Vacca, A., Provero, P., Isella, V., Vanacore, N., Agosta, F., Appollonio, I., Caffarra, P., Pettenuzzo, I., Sambati, R., Quaranta, D., Guglielmi, V., Logroscino, G., Filippi, M., Tedeschi, G., Ferrarese, C., Rainero I., Bruni, A. C. (2020). Behavioral and psychological effects of Coronavirus Disease-19 quarantine in patients with dementia. Frontiers in Psychiatry, 11, 115.  https://doi.org/10.3389/fpsyt.2020.578015

De Jonge, E., Kloppenburg, R., ve Hendriks, P. (2020). The impact of the COVID-19 pandemic on social work education and practice in the Netherlands. Social Work Education, 39(8), 1027-1036.

Euronews (2020). Otizmli çocuklar Covid-19 salgın psikolojisiyle nasıl baş ediyor? https://tr.euronews.com/2020/04/25/otizmli-cocuklar-covid-19-salgin-psikolojisiyle-nasil-bas-ediyor URL adresinden 01.11.2021 tarihinde alınmıştır.

Gazete Kadıköy (2020). Otizmli Çocuklar İçin Salgın Daha Zor Geçiyor. http://www.gazetekadikoy.com.tr/gundem/otizmli-cocuklar-icin-salgin-daha-zor-geciyor-h16967.html. URL adresinden 01.11.2021 tarihinde alınmıştır.

International Federation of Social Workers , (2014). Global definition of the social work profession. https://www.ifsw.org/what-is-socialwork/global-definition-of-social-work/URL adresinden 01.11.2021 tarihinde alınmıştır.

Kara, E. (2020). KOVİD-19 pandemisindeki dezavatajlı gruplar ve sosyal hizmet işgücünün işlevi. Türkiye Sosyal Hizmet Araştırmaları Dergisi ,4(1), 28-34.

United Nations Development Programme (UNDP), (2020). The human development concept, Human Development Report Office, New York/NY.

World Health Organization (WHO), (2020). Coronovirus disease (COVID-19) pandemic. https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019. URL adresinden 01.11.2021 tarihinde alınmıştır.

Resimler için kaynakça

1-https://www.cocukludunya.com/uzman-yazilari/otizmde-erken-belirtiler.html

2- https://www.bigunhaber.com/super-yaslilik-mumkun.html

M.BEDİRHAN DEDE

SOSYAL HİZMET UZMANI