İçinde barındırdığı insan hakları, sosyal adalet ve savunuculuk gibi kavramlarla dezavantajlılık konusuna değinen bir meslek olan sosyal hizmet, mültecilik konusu ile yakından ilgilidir. Özellikle kendine has güçlendirme, baskı karşıtı uygulama ve hak temelli yaklaşım gibi yöntemleri ile mültecilerin insan haklarına yaraşır bir biçimde desteklere ulaşması ve sağlıklı bir entegrasyon süreci geçirmeleri adına sosyal hizmet uzmanları mültecilik alanında aktif bir role sahiptir (Örgen, 2017). Mültecilere yönelik sosyal hizmet uygulamaları ülkelerin insan haklarına yönelik bakış açısına, sahip olduğu sosyal politikalara, mültecilere yönelik kanun ve mevzuatlarına göre çeşitlilik göstermektedir.
Son yıllarda özellikle Orta Doğu ve bazı Doğu Akdeniz ülkelerinde yaşanan siyasi gerilimler sonucunda ortaya çıkan savaşlar, buralarda yaşayan vatandaşların sığınmacı veya mülteci olarak farklı ülkelere göç etmesine sebep olmuştur. Jeopolitik konumundan dolayı transit bir ülke olan Türkiye de yaşanan göçlerden oldukça etkilenmiştir. Belirgin bir şekilde artan göç olgusu ile birlikte ülkemizde mülteci sosyal hizmeti de önem arz etmeye başlamıştır.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; Türkiye doğu ülkelerinden göç eden vatandaşları ‘mülteci’ olarak nitelendirmemektedir. Bu sebepten dolayı özellikle Suriye krizi sonrasında ülkemize doğru yaşanan kitlesel göç ile gelen vatandaşlar ‘geçici koruma’ statüsüne alınmıştır. Ülkemizde geçici koruma altındaki vatandaşlara yönelik çalışmalar Mülteci Sosyal Hizmeti alanına girmektedir. Yapılan çalışmalarda mevzuat olarak Geçici Koruma Yönetmeliği esas alınmaktadır. Bu alanda çalışan Sosyal Hizmet Uzmanları da Geçici Koruma Yönetmeliğine bağlı olarak hizmetlerini yürütmektedir.
Ülkemizde mültecilerle çalışan Sosyal Hizmet Uzmanları koruma, yönlendirme, danışma ve psikososyal faaliyetleri yürütmektedir. Koruma bağlamında sosyoekonomik destek, sağlık ve medikal destek, barınma ve gıda ihtiyaçlarını sağlama, şiddet ve istismar gibi olgularla karşılaşıldığında gerekli kamu süreçlerini yürütme ve bu zaman diliminde danışanın takibini sağlama çalışmaları yapılmaktadır. Danışma ve yönlendirmenin odağında ise entegrasyon yönü kuvvetli olan kişilere yapılan çalışmalar bulunmaktadır. Burada Sosyal Hizmet Uzmanları danışanın dinamiğini fark ederek çeşitli yönlendirmeler yapar. Örnek olarak danışanın istihdamını sağlama konusunda bilgi verme ve danışanı çeşitli birimlere yönlendirme verilebilir. Bu süreçte yönlendirilen birimdeki kişilerle iletişim halinde olmak sosyal hizmetin önemli bir parçasıdır. Psikososyal anlamda ise özellikle mültecilerin ev sahibi ülkedeki entegrasyonuna ve göç ediş sebeplerine yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle ülkemize göç eden vatandaşlar savaş veya iç çatışma ortamından geldikleri için yapılan çalışmalar travma odağında olmaktadır. Ayrıca son yıllarda ülkemizdeki mültecilerin entegrasyonunu kolaylaştırmak amaçlı ‘sosyal uyum’ bağlamında psikososyal çalışmalar yapılmaktadır. Örnek olarak Sosyal Hizmet Uzmanlarının özellikle sosyal uyumu zorlaştırıcı olgular üzerinde mültecilere ve topluma yönelik bilgilendirme çalışmaları düzenlemeleri verilebilir.
Ülkemizde Mülteci Sosyal Hizmeti son 10 yıla kadar akademik olarak öğretilen ve tartışılan uygulamada aktif olunmayan bir alandır. Alanın aktifleşmesi ile birlikte Sosyal Hizmet Uzmanları uygulamanın çerçevesini oluşturmaya devam etmektedir.
Kaynakça
Örgen, A. (2017, Aralık). İnsan Hakları, Sosyal Hizmet ve Mülteciler Üzerine Bir Derleme. Ufkun Ötesi Bilim Dergisi, 53-54.
Esra Liya Özsoy
Sosyal Hizmet Uzmanı