ÖCÜLER NEREDE SAKLANIR?

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Korku, bireyin yaşantılarında meydana gelen değişimler sonucu hissettiği bir duygudur. Korku duygusu tehlikeyi içinde barındıran bir duygudur. Büyüklerde olduğu gibi çocuklar açısından korku duygusu normal gelişim seyri içinde yoğun olarak hissedilebilir. Bu duygunun temelinde tehdit altında olma ve kendini güvende hissedememe olabilir. 

Korkunun ortaya çıkmasının en önemli nedeni öğrenilen bir duygu olmasıdır. Bu duyguya verilen tepkiler de çeşitlidir. Örneğin ani bir ses karşısında irkilme doğal ve kendiliğinden gelişen bir tepkiyken karanlıktan, hayvanlardan veya nesnelerden korkma öğrenilerek gerçekleşir.

Çocukların model aldıkları ilk kişilerin anne ve babaları olduğu düşünüldüğünde onların korkuları doğrudan çocuklarına yansır. Çocuk anne ve babasının korku duyduğu durum/nesne veya olayları temel alarak korku geliştirebilir ve onların korkularını taklit edebilir. Örneğin ebeveynlerin ve çocuğun bulunduğu bir ortamda aniden elektrik kesintisi yaşandığında ebeveynlerden biri çocuğa: “Sakın korkma, tamam mı?” telkininde bulunduğunda daha önce böyle bir durumu yaşamayan çocuk için bu cümleden sonra karanlık korkulacak bir durum haline gelebilir. Tekrar bir kesinti ya da karanlık bir ortamda kalma durumunda çocuk korkmaya başlayabilir. Karanlık ve korku çocuk için pekişmiş ve öğrenilmiş hale gelebilir.

Çocuğun bulunduğu gelişim seyrine göre korku değişkenlik gösterir. Bu noktada önemli olan çocuğun hissettiği korku duygusunun gelişim dönemine uygun olup olmamasıdır. Genel olarak incelendiğinde çocukların içinde bulundukları döneme göre hissettikleri korkular şu şekildedir: 

0-6 Ay: Beklenmedik ve şaşırtıcı yüksek ses, ebeveynini görememek, duyamamak (fiziksel ayrılık). 

7-12 Ay: Bu dönemde yanlarında birincil bakım verenin olmasını isterler. Yabancılara karşı korku hissederler. Yüksek ve ani sesten, aniden ortaya çıkan nesnelerden korkmaya devam ederler.

1 Yaş: Ebeveynden ayrılmak korkuya sebep olur. Bu durum 6 yaşa kadar devam eder. Bunun nedeni bebeğin/çocuğun bakım için halen birine ihtiyaç duymasından kaynaklanır. Bir yerlerini incittiklerinde ya da yüksek ses duyduklarındaki korkuları devam eder.

2 Yaş: Genel olarak kendilerinden büyük nesnelerden, hayvanlardan ve karanlıktan korkabilirler. Aynı zamanda kovalanmak ve ısırılmak da onlar için korku uyandıran durumlardır.

3-4 Yaş: Hayal dünyası zenginleşen çocuklar canavarlardan, yaratıklardan, hayvanlardan ve maskelerden korkabilirler. Hayal ürünlerinin gerçek olduğuna inanırlar.

5-6 Yaş: Fiziksel zarar görmekten dolayı kötü insanlardan korktuklarını dile getirebilirler. Ebeveynlerinden ayrılmak onlar için oldukça endişe verici bir durumdur. Okul korkusu bu dönemde görülen başlıca korkular arasında yer alabilmektedir. Oynadıkları oyunların temaları korktukları unsurları/nesneleri ya da olayları içerebilir. Hayal dünyalarının ürünleri (hayaletler, cadılar, büyücüler vb.) bu dönemde de korkuya neden olmaya devam eder. Gök gürültüsü, şimşek, yalnız kalmak ve uyumak bu dönem çocukları için korku ve endişe uyandırıcı durumlar arasındadır.

7-8 Yaş: Sıklıkla yalnız kalma korkusu yaşanabilmektedir. Ölüm ve kazalar korkuya sebep olan olaylar arasındadır. Karanlık korkusu bu dönemde halen devam edebilmektedir.

9-12 Yaş: Sakatlanmak ve ölmekten korkmanın yanı sıra okul performansıyla alakalı (sınav, test, ödev vb.) korkular da sıklıkla karşılaşılan durumlar arasında yer alabilmektedir.

Korkma, Geçer!

  • Çocuğun yoğun korku hissetmesine karşılık ebeveynlerin yapması gereken çocuk kaç yaşında olursa olsun yaşadığı korkuya saygı duymaktır. Korku duymak zayıflık olarak görülmemelidir.
  • Çocuğun korkusuyla alay etmek, korkusunu küçümsemek, yok saymak korku duygusunun bir süre sonra sürekliliğine neden olabilmektedir.
  • Çocuğun korkusunu tetikleyen aşırı tepkilerden kaçınmak gerekir. Çocuğun hissettiği korku hissine karşılık öncelikle ebeveynlerin sakin kalmaları gerektiği unutulmamalıdır.
  • Çocuğun sakinleşmesini bekledikten sonra sakin bir ses tonuyla korkusunun nedeni sormak ve kendini ifade etmesine izin vermek çocukta anlaşıldığı hissi uyandırarak çözüme giden yolun kısalmasını sağlayabilecektir.
  • Korkunun temel kaynağını anlayabilmek adına çocuğa korktuğu durum/nesneyle ilgili resim çizdirilebilir. Mizah kullanılarak korktuğu nesneye gözlük, bıyık ve saç çizilerek korkulan nesne komik hale getirilebilir. 
  • Çocuklara uygun olan gevşeme teknikleri öğrenilerek birlikte bu teknikler uygulanabilir. Yalnızken de bu teknikleri çocuktan yapması istenerek yaşadığı gerilimi azaltmasına yardımcı olunabilir.
  • Düzenli ve öngörülebilen bir yaşama sahip olmak korkuları yenmenin başka bir yoludur. Farklı ortamların çocukta korkuya sebep olacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bir yere gitmeden önce çocuğa haber verilmeli, gidilecek yer çocuğa anlatılmalı ve isterse yanında sevdiği bir oyuncağını olması söylenebilir. Gidilen ortamda çocuğun alışması için ona gözlem yapma imkanı sunulmalı, ebeveynler aşırı koruyucu veya aşırı serbest bırakan bir tutum içinde olmamaya dikkat etmelidirler.
  • Televizyonda ve internette izlenilen programlar ebeveyn kontrolünde olmalıdır.
  • Çocuğu zorlayarak ve ısrar ederek korktuğu nesne/olayla yüzleştirmeye çalışmamak gerekir. Bunu yapmak çocuğun korkularının sürekli ve kalıcı hale gelmesine neden olabilir.
  • Korku duyan çocuğa fiziksel temasta bulunmak çocuğun rahatlamasına yardımcı olabilecektir.

Uzmana Danışın.

  • Önerileri uygulamanıza rağmen korkuların yoğunluğun devam etmesi
  • Kâbuslar
  • Uykuya dalamama, uykudan uyanamama
  • Çevreyle olan ilişkilerde güçlük
  • Ebeveynlerinin varlığı ile rahatlayamama gibi durumlar söz konusu ise uzmana danışmak faydalı olabilir.

GÖRSELLERİN KAYNAKÇASI

https://pin.it/4sZoWvO  adresinden erişildi.

https://pin.it/69w481X   adresinden erişildi.

                                                                                                                         Merve AKBABA

Psikolojik Danışman