Uzaktan Eğitimin Lisans ve Lisansüstü Eğitime Yansımaları
Türkiye’de ilk korona virüs vakasının açıklandığı 11 Mart 2020’den beri hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskisi gibi olmayan konuların başında ise ‘eğitim’ yer almaktadır. Her ne kadar hazırlıklar yapılsa da uzaktan eğitim sürecine ülkemizin hazırlıksız yakalandığı gerçeği ile karşı karşıya kaldık. İlköğretim ve ortaöğretim seviyesinde uzaktan eğitime erişim noktasında yaşanan sorunlar sık sık dile getirilirken, sorunun yükseköğretime yansımalarının pek ele alınmadığı söylenebilir. Bu yazıda uzaktan eğitim sürecinin lisans ve lisansüstü eğitime yansımaları incelenmeye çalışılacaktır.
Nisan ayından itibaren uzaktan eğitime geçen üniversiteler, bu konuda daha önce çok az tecrübeye sahip olduklarından uzaktan eğitim merkezlerinden alınan destekle canlı derslerin hangi araçlarla sağlanacağı konusunda çalışmaları başlatmışlardır. Her üniversite kendi koşulları doğrultusunda uzaktan eğitim uygulamalarını başlatmıştır. Kimi üniversiteler bu hizmetleri ayrı bir internet sitesi üzerinden sağlarken (evdekal.hacettepe.edu.tr) kimi üniversite ise mevcut uzaktan eğitim derslerinin yürütüldüğü altyapı sistemlerinden yararlanmıştır (Türk dili, Atatürk ilke ve inkılapları, İngilizce gibi 1. sınıfta verilen dersler birçok üniversitede uzaktan eğitim aracılığıyla okutulmaktadır). Sürenin kısıtlı olması (Nisan-Haziran ayı arasındaki kısa zaman dilimi) ve salgının seyri daha nitelikli çalışmaların yapılmasının önünde engel olmuştur. Bununla birlikte uygulamalı derslere sahip birçok bölümde uygulama derslerinin yürütülmesinde aksaklıklar yaşanmış; dersler zaman zaman kesintiye uğramıştır. Üniversitelerin çevrimiçi sınav altyapılarının yetersiz olması, akademisyenlerin bu konuda yeterince hazırlık yapma imkanına sahip olamamaları sınav yerine ‘ödevle, raporla’ değerlendirme yapılmasını zorunlu kılmıştır. Bu değerlendirme biçimleri aracılığıyla birçok öğrenci dersleri yüksek notlarla geçmiş; uzun yıllar bir dersten kalan ve mezun olamayan birçok öğrenci mezun olma imkanına sahip olmuştur. Uzaktan eğitim sürecine hazırlıksız yakalanmanın oluşturduğu kargaşada öğrencilerin puan açısından işleri bir hayli kolaylaşmıştır. Birçok üniversitede tez savunma sınavları ertelenirken, yine birçok üniversitede tez savunma sınavları çevrimiçi ortamda gerçekleştirilmiştir. Üniversitelerin mezuniyet törenleri yine çevrimiçi araçlar aracılığıyla gerçekleştirilmiştir. Bahar döneminin bu şekilde tamamlanmasının ardından üniversiteler belirsizlik içinde yeni dönemle ilgili hazırlıkları yapmaya başlamış, altyapılar yenilenmiş, akademisyenler hızla yeni dönemin ders içeriklerini oluşturmaya başlamışlardır. Üniversite sınavı tarihi iki kez değiştirilen gençler ise salgın döneminde ‘üniversiteli olmanın’ buruk sevincini yaşamışlardır. Tıp ve diş hekimliği fakültelerinde uygulamalı derslerin nasıl okutulacağı merak konusuyken; birçok fakültede mezun olmanın önemli koşulları arasında yer alan uygulamalı derslerin nasıl yürütüleceği ile ilgili belirsizlik devam etmiştir. Uygulamalı derslerin ertelenmesi, kuramsal içeriğe sahip derslerin ön plana çıkartılması şeklinde yapılan hamleler alt sınıf düzeyinde yeterli olsa da son sınıf itibariyle yoğunlaşan uygulamalı derslere sahip programlarda bu sorun tam olarak çözülememiştir. Sosyal medyada lisans öğrencilerinden lisansüstü öğrencilerine kadar, kalabalık bir öğrenci topluluğunun neredeyse her hafta verilen ödevlerden şikayetçi olduğu görülmekte; öğrencilerin ödevlerin öğrenme ve değerlendirmede araç olmaktan çıkıp amaç haline dönüştüğü yönündeki eleştirileri ise görmezden gelinmektedir.
Hocalarının ‘‘zaten uzaktasınız, salgın döneminde yapacak pek işiniz de yok ödevlerinizi yapın, araştırma yapın, ne var bunda’’ şeklindeki eleştirilerine maruz kalan öğrenciler, salgın döneminin getirdiği yoğun stres, kaygı ve umutsuzluk hislerinin yanında bir de anlaşılmama hissi ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Akademisyenlerin ödevlendirme, karmaşık bilgiye dayalı rapor istemenin dışında alternatif değerlendirme kaynaklarına yönelmeleri, dersi işlerken çeşitli yöntemlerden faydalanmaları öğrencilerin yaşadıkları anlaşılmama hissini daha az deneyimlemelerine katkı sağlayabilir. Ayrıca dünyadaki lisans ve lisansüstü eğitimde uzaktan eğitim uygulamalarının nasıl yürütüldüğünün gözlemlenmesi, alternatif çözüm yollarının görülmesi açısından önemli olabilir. Salgın sürecinin hem öğrencileri hem de akademisyenleri olumsuz etkileyebildiği; bir yandan değerlendirme yapmanın getirdiği zorunlulukla karşı karşıya kalan akademisyenlerin öte yandan dersinin anlaşıldığından emin olması da gerekmektedir. Bu noktada öğrencilerden de fikir alınması, ortak hareket edilebilecek yönlerin göz önünde bulundurulması her iki tarafın da yaşadığı sorunların azalmasına katkı sağlayabilir.
Görsel Kaynakça:
https://www.indyturk.com/node/196881/haber/uzaktan-e%C4%9Fitim-s%C3%BCreci-19-haziranda-sona-eriyor
Mücahit Akkaya
Psikolojik Danışman – Doktorant