
Hepimiz duygularımızla dünyaya geliriz ve duygular hakkında birçok şey söyler, gün içerisinde onları hayatımıza dahil ederiz. Dahil ederken duygularımızın tam olarak ne ifade ettiğini anlayamadığımız zamanlarda ise iyiyim veya kötüyüm dediğimiz bile oluyordur. Bu bağlamda duygu teriminin ne ifade ettiğini inceleyecek olursak Türk Dil Kurumu Sözlüğüne göre, duygu terimi “belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim” olarak tanımlanmaktadır. Bugüne kadar William James, Paul Ekman, Richard ve Bernice Lazarus gibi birçok psikolog duygularla ilgili çeşitli sistemler geliştirmişlerdir. Duygu Çarkıfeleği de Albert Einstein Tıp Koleji ve Güney Florida Üniversitesi’nde Robert Plutchik tarafından 1980 yılında geliştirilmiştir.
Plutchik (1980) biyolojik süreçteki uyarlamaya göre duyguların dizilişleri, benzerlikleri ve ilişkilerine göre bir çember hazırlamıştır. Bu çemberde duyguları 8 ana kategoriye ayırmış ve diğer tüm duygular bu temel 8 duygunun kombinasyonundan oluşmaktadır. Bunlar sevinç, güven, korku, şaşkınlık, üzüntü, tiksinme, öfke ve beklentidir. Daha sonra bu 8 temel duyguyu üçlü seviyede gruplara ayırmıştır. Yani çarkıfeleğin her bir yaprağında, her bir duygunun 3 ayrı seviyesini bulmak mümkündür. Örneğin üzüntü duygusunun yanlarında keder ve dalgınlık bulunmaktadır. Bu örnek şaşkınlık- hayret- dikkat dağılması, korku- dehşet- kaygı, güven- hayranlık- kabulleniş olarak genişletilebilmektedir. Her bir yaprağın en dış kısmı, bir duygunun en ılıman duygu seviyesine karşılık gelir. Örneğin bu durumda kabulleniş, güvenin en ılımlı halidir.

Oluşturulan çarkıfelekteki en içteki kısım ise o temel duygunun en yoğun halidir. Bu açıklamaya örnek verilecek olursa keder, üzüntünün en yoğun halidir. Yaprakların zıt konumları ise duyguların zıtlığına işaret eder. Tıpkı dalgınlık gibi bir ılıman duygunun zıddının başka bir ılıman duygu olan sukünet olması gibi. Çarkıfeleğe bakıldığında bu zıt duygular her zaman anlaşılır gelmeyebilir fakat o duyguyla alakalı diğer deneyimler düşünüldüğünde neden bu şekilde konumlandırıldığı daha açıklanabilir olmaktadır. Bunlara ek olarak, bu yaprakların arasında kalan duyguları da o iki yaprağın birleşimi olarak nitelendirmiştir. Bu birleşimlere de ikililer adı verilmiştir. Örneğin çarkıfeleğe bakıldığında korku ve güven bir araya geldiğinde teslimiyeti oluşturmaktadır.
Sonuç olarak gündelik yaşantılar içinde duyguları ifade etmenin veya başkalarının duygularını bilmenin en kolay yolunun söylemek ve sormak olduğunu düşünmek mümkündür. Duyguların nasıl oluştuğunu ve diğer duygularla birleşerek yepyeni duyguları nasıl yarattığını bilmek gibi konularda kendimizin ve çevremizdekilerin duygu durumlarını daha iyi anlayabilmek adına iyi bir kazanım olabilmektedir. Duygular çevremize saçtığımız ışıklar gibidir. Bu ışığı doğru yansıtmak kendi elimizdedir ve onları anlamaktan geçmektedir.
Kaynakça
Bozkurt, F. (2014). Sözlüklerdeki temel duygu kavramlarının yeniden tanımlanması: bir yöntem önerisi. Türkoloji Dergisi, 21(1), 25-34.
Donaldson, M. (2017). Plutchik’s wheel of emotion. Update.
Er, N. (2006). Duygu durum sifat ciftleri listesi. Psikoloji Çalışmaları, 26, 21-44.
Zhou, D., Zhang, X., Zhou, Y., Zhao, Q., & Geng, X. (2016). Emotion distribution learning from texts. In Proceedings of the 2016 Conference on Empirical Methods in Natural Language Processing (pp. 638-647).
Görsel Kaynakça
https://medium.com/t%C3%BCrkiye/plutchikin-duygu-%C3%A7ark%C4%B1-598c714bc653
https://onedio.com/haber/duygularimiz-icin-bilim-ne-diyor-duygular-hakkinda-gelistirilen-4-onemli-teori-825303
Ünzile Duman
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusü/ Aday Psikolojik Danışman