Pozitif psikoloji, insanların ve kurumların gelişmesine ve optimal (en uygun, en elverişli) şekilde çalışmasına katkıda bulunan koşul ve süreçlerin incelendiği bilim dalıdır (Gable ve Haidt, 2005). Pozitif psikoloji, insanın hayatı boyunca mutlu, pozitif duygusal yapıya sahip, psikolojik açıdan sağlıklı ve tatmin dolu olması için gerekli olan kavramları araştırır (Teztel, 2016).
Pozitif psikolojide karşımıza çıkan akış kuramı (flow theory) Mihaly Csikszentmihalyi tarafından 1975’te ortaya konmuştur. Csikszentmihalyi’e göre (2017) akış, meydan okuma derecesi ile bir aktivite için gereken beceri arasındaki denge olarak adlandırılmaktadır (Akt. Munusturlar, Kurnaz, Yavuz, Özcan ve Karaş, 2017). Aynı zamanda akış, dikkati yoğunlaştırması ve hareketi motive etmesi için bir zihinsel enerji kaynağı olarak da tanımlanabilmektedir (Csikszentmihalyi, 1998).
Evrensel bir olgu olarak belirlenen akış kuramı, bize bir işin en verimli, kolay, derin konsantrasyon halinde ve tatmin edici bir şekilde icra edildiği deneyimin detaylı bir dökümünü de ortaya koymaktadır (Teztel, 2016).
Csikszentmihalyi, bireylerin rekreatif (dinlendirici ve eğlendirici) etkinliklere katılımlarında, nasıl hissettiklerini ve deneyimlerini açıkladıkları bir dizi nitel görüşmeden oluşan araştırma gerçekleştirmiştir (Csikszentmihalyi, 1975; akt. Munusturlar ve diğerleri, 2017). Bu araştırmada katılımcılar, belirgin bir biçimde daha önce karşılaştıklarından farklı olarak optimal öznel bir durum yaşadıklarını dile getirmiştir. Csikszentmihalyi, daha sonra üzerine odaklandığı bu optimal öznel deneyim halinin karmaşık bir düzeyde meydana gelen ve bireylerin günlük yaşamlarında seyrek görülen derin akış deneyimleri olarak tanımlanabileceğini ortaya koymuştur (Csikszentmihalyi, 1992; akt. Munusturlar ve diğerleri, 2017).
Akış deneyimi hem beceriler hem de meydan okumalar yüksek olduğunda gerçekleşir. Akış, hazza kıyasla daha fazla çaba gerektirir. Çalışma için de aynı şey geçerlidir, akış olduğunda çoğu insan çalışmaktan keyif alır (Csikszentmihalyi, 2003; akt. Munusturlar ve diğerleri, 2017). Ayrıca akış deneyimleri, insanı daha yüksek performans seviyelerine iter ve daha önce beklenmeyen bilinç durumlarının oluşmasına neden olur (Csikszentmihalyi, 1990).
(Csikszentmihalyi, 1990; Akt. Munusturlar ve diğerleri, 2017)
Yukarıda yer alan grafik bir bireyi zaman içinde dört farklı noktada göstermektedir. A1 noktası kişinin etkinliğe yeni katıldığı ve becerisinin olmadığı varsayıldığında, beceri düşük ve zorluk da aşırı olmayacağından birey akışta olabilir fakat fazla kalamaz. Bunun nedeni becerisi yükselmeye başladığı an akıştan çıkacak ve ilgisizlik yaşayacak olmasıdır. A2 noktasında artık beceriler gelişmiştir fakat etkinlik zor değildir, bu yüzden kişi can sıkıntısı yaşamaktadır. A3 noktasına gelindiğinde etkinlik zorlaşmış ve kişinin becerisi zorluğa kıyasla düşük kalmıştır. Bu durumda kişi yüksek düzeyde kaygılanır ve akış gerçekleşmez. Can sıkıntısı ve kaygı kişileri iyi hissettirmediği için, kişiler tekrar akışa dönmek isteyecektir (Csikszentmihalyi, 1990; akt. Munusturlar ve diğerleri, 2017).
Deneyimlenen her şey akılda bilgi olarak temsil edilir. Optimal durumlar, bilinçte düzen olduğunda ve gerçekçi hedeflere odaklanıldığında ortaya çıkar. Hedefler, insanların geçici olarak diğer şeyleri unutarak eldeki göreve yoğunlaşmalarını sağlar (Csikszentmihalyi, 1990).
Akış gerçekleşirken geçen zaman algısıyla gerçek zaman arasındaki ilişki de zayıflar. Akış içindeki yoğunlaşma o denli derindir ki bu durumu tanımlamak için “kendinden geçme” ifadesi kullanılmaktadır (Csikszentmihalyi, 1990). Akış halinde olan kişilerde hedefler açıktır, geri bildirim hemen gelir, fırsatla kapasite arasında bir denge vardır, yoğunlaşma derinlik kazanır, önemli olan yaşanılan anın kendisidir, kontrol diye bir problem yoktur, zaman duygusu değişiklik gösterir, ego unutulur (Csikszentmihalyi, 2003; akt. Munusturlar ve diğerleri, 2017).
Bir işin süreci ve sonucu ile ilgili net olarak belirlenmiş hedefler olması, akış deneyiminin en önemli unsurlarından biridir. Bireyin işi yaparken neye ulaşmak istediğinin ve bunun için hangi adımlar ile ilerlemesi gerektiğinin bilincinde olması, işine odaklanması ve yüksek farkındalık ile iş yapması akışa ulaşmada bir gerekliliktir (Csikszentmihalyi, 1990).
KAYNAKÇA
Csikszentmihalyi, M. (1990). Flow: The psychology of optimal experience. New York Harper and Row.
Csikszentmihalyi, M. (1998). Finding Flow: The psychology of engagement with everyday life. New York: Harper Collins.
Gable S. L. & Haidt J. (2005). What (and why) is positive psychology? Review of General Psychology, 9 (2), 103–110.
Munusturlar S., Kurnaz B., Yavuz G., Özcan Ö. ve Karaş B. (2017). Boş zaman davranışını açıklamaya ışık tutan kuramsal yaklaşımlar. Ulusal Spor Bilimleri Dergisi, 1(1), 1-19.
Teztel, G . (2016). Psikolojide akış kuramı ve müzik icrası bağlamında değerlendirilmesi. Konservatoryum, 3 (2), 1-17.
Görsel: https://www.toolshero.com/psychology/personal-happiness/flow-model-csikszentmihalyi/
Gülçin ABACI
Ege Üniversitesi
Aday Psikolojik Danışman