Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 4 Dakikadır.

En son ne zaman enerjisi bitmiş, gergin, mutsuz, ümitsiz, tükenmiş hissettiniz? İşe gitmek istemediğiniz zamanlar oluyor mu peki? Bu duyguları sıklıkla yaşıyor musunuz? Bu sorulara evet diyorsanız gelin birlikte böyle hissetmemize neden olan bu durumu inceleyelim. Gelişen teknoloji çağı, zorlu yaşam koşulları, yoğun iş temposu, artan ihtiyaçlar, bu ihtiyaçların karşılanamaması gibi sebeplerle kimi zaman kendimizi yorgun, enerjisi bitmiş, başarısız, sinirli, gergin, ümitsiz ve engellenmiş hissedebiliyoruz. Günümüzde sıklıkla karşılaştığımız veya yaşadığımız bir durum olan bu ruh haline “tükenmişlik sendromu” diyoruz. 1970’li yıllarda psikoterapist Herbert Freudenberger tarafından ortaya atılan daha sonra Maslach ve Jackson tarafından geliştirilen bir kavram olan tükenmişlik sendromunu Freudenberger; işe gitmek istememe, iş yaparken zorluk yaşama, herhangi bir aktivite yapmada zorluk yaşama, bedensel yorgunluk gibi şikâyetlerle tanımlamaktadır( Taşkın, 2018). Kısaca fiziksel ve ruhsal olarak tükenmiş hissetme hali olarak tanımlayabiliriz. Bu ruh hali sadece kişinin iş yaşamında değil hayatının diğer alanlarında da tükenmiş, mutsuz, enerjisiz, yorgun vs. hissetmesine neden olmaktadır(Göktaş Kulualp ve Sarı, 2019). Sürekli çok fazla strese maruz kalan veya mükemmeliyetçi kişiliğe sahip bireylerde görülebilirken, genellikle iş hayatında insana hizmet veren, verdiği hizmet kalitesinde insanın önemli bir yere sahip olduğu, insanlarla yüz yüze çalışmak zorunda olan kamu kurumlarında çalışanlar, sağlık çalışanları, ruh sağlığı çalışanları, şirket yöneticileri gibi mesleklerde bu sorun daha fazla yaşanmaktadır( Leiter and Maslach,1988).

Maslach ve Jackson (1981) tükenmişlik sendromunun 3 boyutu olduğunu belirtmişlerdir. Bunlar şu şekildedir: duygusal tükenme, duyarsızlaşma(depersonalizasyon) ve kişisel başarı boyutları(düşük verimlilik ve yetersizlik duygusu). Duygusal tükenme; tükenmişliğin en belirgin boyutudur. Kişi kendini duygusal yönden yıpranmış, yorgun, enerjisi bitmiş, gergin, yetersiz ve engellenmiş hisseder ve işe gitmek istemez(Taşkın, 2018). Duyarsızlaşmada kişi hizmet verdiği veya bakmak zorunda olduğu insanlara karşı duygusuz, soğuk olur. Bu durumu yaşayan birey zamanla kendini suçlamaya başlayacaktır. Ayrıca kişinin kendine yabancılaşma, kendini değişmiş görme (depersonalizasyon) gibi durumlar da yaşanabilir. Bu duyarsızlaşma durumu da azalmış kişisel başarı hissine yol açmaktadır( Leiter and Maslach,1988).

Sağlam Arı ve Çına Bal(2008) yapmış oldukları araştırmada tükenmişliğin nedenlerini cinsiyet, yaş, medeni durum, eğitim durumu, kişilik yapısı, etik ve ahlaki değerler, sosyal destek gibi bireysel ve sosyal özellikler ile iş yükü, işte çalışılan süre, iş üzerindeki kontrol düzeyi, ödüller, iş tatminin olmaması, çalışılan yere karşı hissedilen aidiyet duygusu ve adil yaklaşım gibi iş ve örgütle ilgili özellikler olarak belirtmişlerdir. İşteki artan talepler ve bu talepleri karşılayamama korkusu kişide strese neden olabilmektedir ve bu durum zamanla kronik strese dönebilmektedir. Tükenmişlik halinin bireyde duygusal, davranışsal ve fiziksel birçok etkisi vardır. Yaşanılan olumsuz duyguların( enerjisiz, stresli, gergin, asabi, yorgun, mutsuz vs) bedende belli ağrılara yol açtığı ayrıca kişide bazı bozukluklara neden olduğu görülmektedir. Yoğun baş ağrısı, yorgunluk, halsizlik, kas ağrıları, uyku problemleri, iştah kaybı, yeme bozuklukları vs. gibi belirtiler zamanla artabilmektedir. Deprosyonla benzer belirtilen görülmektedir. Hatta birey depresyonda olduğunu düşünebilir. Ancak depresyondan farklı bir rahatsızlıktır. Davranışsal olarak ise kişide işe geç gitme, hatta işe gitmek istememe, sık sık izin veya rapor kullanma, işte hatalar yapma, bazı şeyleri erteleme, hizmetin kalitesinde düşüş, işten ve iş arkadaşlarından soğuma gibi belirtiler görülebilmektedir (Kaçmaz, 2005).

Peki kişi tükenmişlik sendromu yaşadığında veya bunun sinyallerini fark ettiğinde ne yapmalı? Bu ruh halinin bir tedavisi var mıdır? Birçok rahatsızlıkta önemli olduğu gibi bu rahatsızlığın tedavisinde de egzersiz, hareketli bir yaşam çok önemlidir. Çünkü hareket, beden ve zihin dengesini sağlamaktadır. Nefes alma, gevşeme teknikleri ve meditasyon gibi çalışmalar da çok önemli baş etme yollarıdır. Bildiğimiz üzere diğer bir önemli adım da dengeli ve sağlıklı beslenmedir. Diğer taraftan işle ve bireyle ilgili de belli düzenlemeler yapılmalıdır. Öncelikle bireyin tükenmişliğin ne olduğunu ve belirtilerinin neler olduğunu bilmesi erken tanı ve çözüm arayışı için önemlidir. Öte yandan birey çalışacağı işle ilgili gerekçi hedef ve beklentiler belirlemelidir. İşin zorluğunu, ne ile karşılaşacağını, riskleri, ödülleri, cezaları, pozisyonları ön görerek çalışmalıdır. Ayrıca diğer önemli bir baş etme yöntemi iş dışındaki yaşamı genişletmek. Yani birey işinin dışında kalan zamanlarında farklı uğraşlar, hobiler edinebilir, sosyal çevresini genişletebilir. Örgütsel yani iş düzenlemelerine bakacak olursak ise; çalışanların görev tanımlarının açık ve net bir şekilde belirlenmesi, iş yükü ve akışının düzenlenmesi, hoşgörülü, esnek, adaletli bir yönetimin olması, yasal düzenlemelerin yapılması, uygun ödüllendirme, çalışma saatleri ve ücret konusunda iyileştirmeye gidilmesi, personel yetersizliği sorununun giderilmesi, işe yeni başlayanlar için uygun oryantasyon çalışmalarının yapılması ve gerekli süpervizyonun sağlanması, ekip içi olumlu bir dinamiğin olması gibi etmenler söz konusudur(Kaçmaz,2005). Tüm bunlara rağmen kişi tükenmişlik halinin devam ettiğini ve bu durumla baş edemediğini düşünüyorsa mutlaka bir uzmandan yardım almalıdır.

KAYNAKÇA

  1. Göktaş Kulualp, H. ve Sarı, Ö., (2019). Tükenmişlik Sendromu: Kamu Kuruluşu Çalışanları Üzerine Bir Uygulama. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, (35), 211-230.
  2. Kaçmaz , N. (2005). Tükenmişlik (Burnout) Sendromu. İstanbul Tıp Fakültesi Dergisi. 68:1.
  3. Leiter M. ve Maslach C(1988). The İmpact Of İnterpersonal Environment On Burnout And Organizational Commitrnent. Journal Of Organızatlonal Behavıor. 9,297-308.
  4. Maslach Ve Jakcson S. (1981). The Measurement Of Experienced Burnout. Journal Of Occupatıonal Behavıour. 2, 99-113.
  5. Sağlam Arı G. ve Çına Bal E., (2008). Tükenmişlik Kavramı: Birey ve Örgütler Açısından Önemi. Yönetim ve Ekonomi Dergisi. 15-1, 131-148.
  6. Taşkın Ö. (2018). Tükenmişlik Sendromu/ Burnout. Erişim Adresi: https://npistanbul.com/eriskin-psikiyatri/tukenmislik-sendromu-nedir-belirtileri-ve-tedavisi

 

 GÖRSEL KAYNAKÇA

  1. https://ogrencikariyeri.com/haber/tukenmislik-sendromu-sizi-tuketmesin
  2. https://www.buseterim.com.tr/tr/iyi-hisset/saglik/tukenmislik-sendromu-nasil-onlenir

 

 

Gülsüm YILMAZ

                                                                                            Psikolojik Danışman