Sosyal bir varlık olan insan için diğerleriyle iletişim kurmak kaçınılmazdır. Bu nedenle kişinin çevresiyle sağlıklı ilişkilerinin olması kendi iyi oluşu için de büyük önem taşımaktadır. Bireylerin kişiler arası ilişkilerinin kuvvetli olmasında sosyal zeka ön plana çıkmaktadır.
Bireyler arası sosyal ilişkilerin etkili olması, fiziksel ve psikolojik sağlığı da olumlu yönde etkiler. İnsanlar arasındaki güçlü, derin, doyurucu ve sağlıklı ilişkilerin kurulması hayati bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte tam da bu noktada sosyal zeka devreye girer, çünkü bunların nasıl yapılacağı ile sosyal zeka ilgilenir (Kazu, 2019).
Sosyal zekânın ilk tanımı Edward Thorndike (1920) tarafından “İnsan ilişkilerinde akıllıca hareket etme, erkekleri, kadınları, kız ve erkek çocuklarını anlama ve yönetme yeteneği” olarak yapılmıştır (Akt.; Ünal Karagüven, 2015). Sonraki yıllarda Gardner (1983), insanların yalnızca bilişsel zekaya değil, aynı zamanda dil, mantık, müzikal, kinestetik, görsel, içsel ve sosyal zeka gibi diğer zekâ biçimlerine de sahip olduğunu bulmuştur (Akt.; Kalmaz, 2020). Bu durum sosyal zeka ile ilgili daha fazla araştırmalar yapılmasına yol açmıştır. Sosyal zekanın bilişsel (insanları anlama) ve davranışsal (insan ilişkilerinde akıllıca davranma) olmak üzere iki boyutu bulunmaktadır (Doğan, Totan ve Sapmaz, 2009).
Sosyal zekası gelişmiş olan bireyler yeterliliklerinin farkında olurken, aynı zamanda çevrelerini de anlayabilmektedir. Bu durum duygularını kontrol etmeyi ve amaçlarıyla ilgili daha etkili kararlar alabilmelerini sağlamaktadır (Akman ve İmamoğlu Akman, 2017). Her birey başka kişilerle yaşadığı olay karşısında aynı tepkileri vermez. İnsanların sosyal olaylara farklı şekilde tepki vermelerinin sebebi sosyal zeka düzeylerinin farklı olmasıdır. Yine kişilerin topluluk içinde bulunmayı tercih etmeleri sosyal zeka düzeyine göre farklılaşmaktadır. Kişilerarası zeka olarak da bilinen sosyal zekası yüksek kişiler toplu ortamlara katılmayı, başkalarıyla iletişim kurmayı, grup çalışmalarına katılmayı tercih ederken sosyal zekası düşük kişiler daha bireysel aktivitelerden hoşlanır. Ülkemizde dahil olunan pek çok meslek grubu toplu çalışmayı veya insanlarla iletişim halinde olmayı gerektirmektedir. Böylece sosyal zekanın yüksek olması iş ortamında daha mutlu ve başarılı olmayı sağlayabilmektedir.
Sosyal zekanın farklı değişkenlerle ilişkisinin incelendiği pek çok araştırma yapılmıştır. Doğan, Totan ve Sapmaz (2009) yaptıkları çalışmada benlik saygısı ile sosyal zeka arasında pozitif yönde bir ilişki bulmuşlardır. Bu çalışmada üniversite öğrencilerinin benlik saygısı düzeyleri arttıkça sosyal zeka, sosyal bilgi süreci, sosyal beceriler ve sosyal farkındalık düzeylerinin de arttığı sonucuna ulaşılmıştır. Doğan ve Eryılmaz (2014) çalışmalarında sosyal zeka alt boyutlarının üniversite öğrencilerinin mutluluk düzeyleri ile ilişkili olduğu ve sosyal zekanın bir alt boyutu olan sosyal becerinin mutlulukla en çok bağlantılı olan değişken olduğu sonucuna varmışlardır. Ülker (2016) meslek yüksekokulu öğrencileri ile yaptığı bir çalışmada sosyal zeka puanları ile iletişim becerileri arasında pozitif bir ilişki olduğu, dolayısıyla, sosyal zeka düzeyleri arttıkça iletişim becerilerinin de arttığı sonucuna ulaşmıştır. Yapılan bu araştırmalar ışığında sosyal zekanın pek çok değişkenle ilişkili olduğu söylenebilir.
Kişilerarası ilişkilerde karşısındakini anlayan ve buna göre hareket eden kişiler diğerleri tarafından daha çok sevilmekte ve saygı görebilmektedir. Bu kişiler lider olarak görülüp çevresindeki insanları kolaylıkla etkileri altına alabilirler ve başkaları için neyin motivasyon kaynağı olabileceğini kestirebilirler. Empati yetenekleri gelişmiş olduğundan insanlarla uzlaşma konusunda daha başarılıdırlar. Sosyal zekanın bireye kattığı bu beceriler sonucunda da sosyal zeka kişinin kendine yönelik algısını ve ruh sağlığını olumlu yönde etkilemektedir.
Kaynakça
Akman, Y. ve İmamoğlu Akman, G. (2017). Öğretmenlerin çokkültürlü eğitim tutumunun sosyal zeka algısına göre incelenmesi. Sakarya University Journal of Education, 7(1), 34-48.
Doğan, T. ve Eryılmaz, A. (2014). The role of social intelligence in happiness. Croatian Journal of Education, 16(3), 863-878.
Doğan, T., Totan, T. ve Sapmaz, F. (2013). Üniversite öğrencilerinde benlik saygısı ve sosyal zeka. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 0(17) , 235-247.
Kalmaz, C. (2020). Sosyal zekanın bireysel performansa etkisi: örgütsel mizahın aracılık rolü. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi). Bahçeşehir Üniversitesi, İstanbul.
Kazu, E. (2019). Sosyal zeka düzeyinin öğrencilerin iletişim becerilerine etkisi: Fırat üniversitesi örneği. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi). Fırat Üniversitesi, Elazığ.
Ülker, Ç. (2016). Meslek yüksekokulu öğrencilerinin sosyal zeka ve iletişim becerilerinin farklı değişkenler açısından incelenmesi. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi). Nişantaşı Üniversitesi, İstanbul.
Ünal Karagüven, M. H. (2015). Empati ve sosyal zeka. The Journal of Academic Social Science Studies, 34, 187-197.
Görsel Kaynakça
Smiley people high-fiving each other at a group therapy session (freepik.com)
Beyza ÖZESKİCİ
Psikolojik Danışman