“.. bilinçdışı, sımsıkı sarıldığım bilinçli inancımı yarıp geçti.”
Rollo May
Üniversite sıralarında Jung ile birlikte duyduğum bir kavram olan şamanizm, tarihsel olarak psikolojiyi yakından ilgilendiriyordu. Ancak hakkında bildiklerim belli belirsiz söylemlerdi. Araştırma aşamasına geldiğimde fark ettim ki aslında birçok bilinmeyenli denklem gibi hala çözülmemiş yanları var. Çözülen yanlarında neler var hep birlikte bakalım.
Şaman terimi, bir topluluğun psikolojik ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılayan bir kişiyi tanımlayan sosyal bir yapıdır. Her iki cinsiyetten şamanların normalde elde edilemeyen bilgilere erişmesini sağlayan teknikler de “şamanizm” olarak bilinmektedir. Bilim insanları Şamanizm’in başlangıcı konusunda henüz fikir birliğine varamamıştır ancak son araştırmalara göre Paleotik Dönemde M.Ö.25.000 civarını işaret etmektedirler. Şamanlar insanlığın ilk psikoterapistleri, ilk doktorları, ilk sihirbazları, ilk performans sergileyen sanatçıları, ilk hikaye anlatıcıları hatta ilk hava durumu tahmincileri olarak tarihte yer almaktadır (Krippner, 2007). Farklı kaynaklarda farklı anlamlarla incelenen şamanizm; olaylara bir anlam katmak ve onlar üzerinde egemen olabilmek amacıyla insan zihni tarafından, dünyanın çeşitli bölgelerinde ve birbirinden bağımsız biçimde tasarlanan büyük sistemlerden biri olarak tanımlanabilir. Bu tanımalamaya göre Şamanizm, toplumun ve toplumsal kurumlarının tümünü ilgilendiren dinsel, simgesel, ekonomik, siyasal, estetik ve toplumsal bir olgudur ( Gürdamar, 2019).
Peki herkes şaman olabilir mi? Çoğu araştırmanın ortak söylemine göre; üç farklı yolla bu şaman olunabilmektedir. İlki; bu sanatın kalıtsal olarak yani babadan oğula geçmesiyle, ikincisi; içten gelen bir çağrı veya ruhlar tarafından kişinin seçilmesiyle, üçüncüsü ise; kişinin kendi isteği ya da klanın isteği doğrultusunda gerekli eğitimleri almasıyla seçilebilmektedir. Ancak bu seçimler yeterli değildir. Kişi, esrime (rüyalar, translar gibi kendiliğinden geçme) ve gelenekler (ruhların adları, şaman yöntemleri gibi) düzeyinde aldığı eğitimlerin sonunda şaman olabilmektedir (Şen, 2016).
Şaman olduktan sonra sergilenen davranışlar uzun süre tartışma konusu olmuştur. Psikologlar ve etno-psikiyatrlar şamanlar için Epilepsi, Arktik İsteri Psikozu, Şizofreni gibi birçok tanı öne sürmüşlerdir. Oysa şamanın ‘esrime’ eylemi, kendi isteğiyle kontrol altındadır. Esrime, özne ve nesne arasında birçok insan etkinliğinde süren her zamanki çatallaşmadan kurtulmak, bilinçdışı ve bilincin birlikte işlediği bir benlik, akılüstü, entelektüel, iradi ve duygulanımsal işlevlerin hep birden rol aldığı durumdur (May, 2016). Şamanizm konusunda büyük yankılar uyandıran Eliade (2017), “İddiaların aksine, büyük bir çoğunluğu zihinsel olarak son derece sağlıklıdır. Zaten şaman becerilerinin kazanılması, ilk belirtilerin yol açtığı “ruhsal kriz”in çözüldüğünü ön varsayar. Hafıza ve özdenetimleri sıradan insanlarınkinden kat kat fazladır. Onbeş-yirmi kiloluk demir nesnelerle kaplı ağır giysilerine rağmen kimseye değmeden ve yaralamadan, daracık bir yurt çadırının içinde esrik danslarını icra edebilirler. Zira eğitim süreçlerinde de enerjilerini ve kendilerine hakimiyetlerini kanıtlamak zorundadırlar. Öyleyse Şamanizm’in topluma yayılmış zihinsel anormalliği kendinde topladığı ya da bir psikopatik eğilime dayandığı söylenemez” diyerek iddaları açıklamıştır.
Şimdi size şamanizmle birlikte duyduğum isimden bahsedeyim; Jung. Kişiliği açıklarken kullandığı Kolektif Bilinçdışı kavramı, insanın zihniyle farkında olmadığı insanlığın tüm bilgi ve deneyimlerinin kaynağıdır. Jung’a göre bu kısım arketipler ile birlikte çalışır. Arketipler doğuştan miras olarak alınır ve neredeyse tüm insanlarda aynıdır. Temel arketiplerine bakarsak;
1) Persona: Toplumsal alanda kabul görmeyen ilkel dürtü ve duyguları saklayan, toplumun norm ve beklentilerine uyum için geliştirilmiş bir maskedir. Kişi bu arketiple fazla özdeşleşirse gerçek kişiliğinden kopmaya başlar ve Psişe’nin dengesi bozulur.
2) Gölge: Bastırılmış fikir, arzu, güdü ve isteklerden oluşarak toplum ve ahlak kurallarına ters düşen, ruhun karanlık yönünü oluşturur. Psişe’nin dengesi için gölgeyle barışmak hayati derecede önemlidir.
3) Anima/Animus: Erkek ruhundaki kadın (Anima), kadın ruhundaki erkek (Animus) taraftır. Benliğin tamamlanması için bu arketiple bütünleşmek zorunludur.
4) Benlik: Bütünleşmiş Psişeyi temsil eder. İnsanın ana amacı benliğin gelişimidir ve kişiliğin tüm parçalarının gelişimiyle bu mümkün olabilir. Yani bilinç ancak bilinçdışı ile dengelenebilir (Serrican, 2015)
Şamanların gerçekleştirdiği esrime geri dönelim. Orada da bilinç ve bilindışının birlikte işlediği bir benlik söz konusu olarak yer almaktadır. Ayrıca Jung’a göre Kolektif Bilindışı bilim, sanat ve felsefe üretminin ana kaynağıdır. Bu durumu en iyi kullananlar şamanlardır. Şamanizm, Kolektif Bilinçdışı Evreni’nin kapısını açacak olan anahtardır (Ulusoy, 2019).
Oldukça derin ve tartışmalı bir konu olan şamanizm ne kadar uzak görünse de psikoloji için değer atfetmektedir. Bu yazımda çok küçük bir parçasının psikolojiyle ilgisini açıklamaya çalıştım. Yeni yazılarda buluşmak üzere..
Kaynakça
Eliade, M. (2017). Mitler, Rüyalar ve Gizemler. (C. Soydemir, Çev.) Ankara: Doğu Batı Yayınları.
Gürdamar, H. (2019). Gerçeklikten imgeye şamanizm betimlemeleri / Shamanism descriptions from reality to image. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, Isparta.
Krippner, S. (2007). Humanity’s first healers: psychological and psychiatric stances on shamans and shamanism. Archives of Clinical Psychiatry (São Paulo). Erişim Adresi: https://doi.org/10.1590/S0101-60832007000700004
May, R. (2016). Yaratma Cesareti. (A. Oysal, Çev.) İstanbul: Metis Yayıncılık.
Serrican, E . (2015). Reflexion of the archetype concept in Carl Gustav Jung’s theory of analytical psychology to the literature . International Journal of Social Sciences and Education Research, 1 (4) , 1205-1215 . Doi: 10.24289/ijsser.279130
Şen, P. (2016). Şamanizm ve Şamanizmin Ortaya Çıkışı. Erişim Adresi: https://arkeofili.com/samanizm-ve-samanizmin-ortaya-cikisi/
Ulusoy, B. (2019). Çağdaş Sanatta Kuzey Kuşağı Şaman Yöntem Uygulamaları. (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü, İzmir.
Görsel Kaynakça
https://unsplash.com/photos/89tJEmx3VuA
https://www.pexels.com/tr-tr/fotograf/adam-kirli-kulube-din-4427022/
http://axsonjohnsonfoundation.org/wp-content/uploads/2019/07/A_Mediated_Magic_2017_www.pdf
İdil Sera Şahin
Psikolojik Danışman