İNANMANIN GÜCÜ: PLASEBO ETKİSİ

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Komedi yapımlarında ilaçları şeker ile karıştırıp içen yaşlılara hepimiz denk gelmişizdir. Kendi ilacını içmemesine rağmen iyileşen hatta kendisini eskisinden bile daha iyi hisseden bu yaşlılarımızın yaşadığı durum, günlük hayatımızda bizlerin de başına gelmiştir. Hasta olduğumuzda daha doktorun odasına girmeden hafiften iyi hissetmeye başlamamız bu duruma bir örnektir. Peki bu iyileşme hissi nereden geliyor?  İşte plasebo etkisinin temel mantığı burada devreye giriyor. Plasebo “tedavi edilen durum için özgül bir etkinlik göstermeyeceğine inanılan ve simgesel etkisi için kullanılan bir tedavi biçimi ya da tıbbi tedaviyi hızlandırmayı amaçlayan bir girişim” olarak ifade edilmiştir (Erdem, Akarsu ve Gülsün, 2013).  Plasebo, hoşnutluk durumu yaratarak tıpkı kullanılması gereken gerçek bir ilaç gibi vücutta etkisini gösterebilmektedir.  Plasebo etkisi ise kişinin, iyileştirme gücü olmayan bir ilacı aldığında kendisini iyileştirdiğine inanması ve bunun gerçekleşmesidir.

Plasebo etkisinin gücünü anlamak için şu deneye bir göz atalım. Günde birkaç kez, birkaç gün boyunca birinin canını yakın. Deneyin son gününe kadar ağrıyı morfın ile kontrol altına alın. Bu son gün morfin yerine tuzlu su kullanın. Sonuçta tuzlu suyun ağnyı azalttığını göreceksiniz. Nasıl olduğu bilinmemekle birlikte bu etki çok güçlü olabiliyor. Söz konusu deneyi İtalya’da Turin Üniversitesi’nden Fabrizio Benedetti yürüttü. Benedetti, son yaptığı deneyde, son gün tuzlu suya morfinin etkisini bloke eden “nalokson” kattı. İlginç olan tuzlu suyun ağrı kesici özelliğinin yok olmasıydı. Bu sonuç plasebonun kimyasal bir etkisi olduğunu da gösterdi. Benedetti deneyinden yola çıkarak Parkinson hastaları üzerinde plasebo etkisini tuzlu su ile çalıştı ve hastaların belirtileri azalırken beyin faaliyetleri de normale dönüyordu. Benedetti bu deneyden elde edilen sonuçları şöyle değerlendirdi: “Burada neler olup bitiğini öğrenmek zorundayız. Ancak bir şey kesin: Beklentiler ve terapötik sonuçlar arasındaki ilişki, beyin beden etkileşimini anlamak için mükemmel bir model oluşturuyor. Şimdi bilim adamları plasebo etkisinin nerede ve ne zaman devreye girdiğini anlamaya çalışıyor. Hastalıklar farklı da olsa altta yatan mekanizma aynı olabilir. Ancak bu şu anda bilmiyoruz” (Benedetti, Carlino ve Pollo, 2011). Bilim insanları bu konuda hala çalışmakta olup plasebonun nasıl çalıştığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Plasebonun açıklanmasına dair klasik koşullanma önemli bir yer tutmaktadır. Pavlov tarafından yapılan deneylerde, köpeklerin yemekle eşleşmiş zile salya salgılayarak tepki vermesi gibi, benzer mekanizmaların plasebo tepkileri de yönettiği düşünülüyor. İlaç ile eşleşmiş olan plasebo koşullu uyarıcı iken plasebo etkisi iyileşme göstererek koşullu tepki oluyor. İlaçların sizi iyileştirdiğine inandıysanız size ilaç adı altında ne verirlerse versinler artık plasebo etkisi ile iyileşiyorsunuz (Ayvaşık ve Yorulmaz, 2007).

Son zamanlarda yapılan bir araştırma, zihinde değişikliğe neden olan psikedelik maddeleri almış olduğunuza yönelik yanlış inancın bile plasebo etkisi yaratabileceğini kanıtlıyor (Dockrill, 2020). Oldukça şaşırtıcı olan bu deneyde Kanada McGill Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, iprocin adlı bir psikedelik ilacın insanların yaratıcılığı üzerindeki etkilerini incelemek üzere “görünürde” tasarlanan bir çalışmaya katılmaları 33 katılımcı ile anlaştı. Gerçekçi biçimde bir parti ortamı kurularak laboratuvar ayarlandı. Duvarlara asılan psikedelik sanat eserleri, renkli lambalar ile aydınlatıldı. Paspaslar ve armut koltuklar yerleştirildi, sanat filmleri bir ekrana yansıtıldı ve bir DJ ortama uygun müzikler çalmaya başladı. Araştırmacılar beyaz önlükleri ile gezinirken katılımcıların bazıları kendinden geçmiş haldeydi. Tüm bunlar yaşanırken olanlar gerçek değildi. Verilen ilacın hiçbir etkisi olmadığı gibi araştırmacılar sadece daha inandırıcı olabilmek için oradaydılar. Sonuca baktığımızda bir plasebo hapının gücüyle psikedelik bir deneyimi başlatmanın mümkün olduğunu görüyoruz. Bir katılımcı şöyle diyordu: “Batıyormuşum gibiydi. Yerçekimi beni büyük bir güçle aşağı çekiyordu. Bu his daha çok kafamda gibiydi. Özellikle de kafamın arkasında.” Bir diğer katılımcı, bir çeşit görsel halüsinasyon gördüğünü bildirdi. “Duvardaki bir tabloya bakana kadar hiçbir şey hissetmiyordum.” diyerek o gece hissettiklerini hatırlamaya çalıştı. “Tablo hareket ediyordu. Renkler sadece değişmekle kalmıyor, her şey hareket ediyordu. Tablo durmadan şekil değiştiriyordu.” Katılımcıların %60’ı bu şekilde derin etkiler hissettiğini belirtirken geriye kalan kısım hiçbir şey yaşamadığını belirtti (Bozkurt, 2020).

Eğer plasebo ilaç kadar iyi bir performans gösteriyorsa, bu durum ilacın gerçekten etkisiz olduğunu mu gösterir? İşte asıl sorun burada başlıyor çünkü hiç kimse bu konuda hem fikir olamıyor. İnsan beyninin bir kimyasal kadar güçlü olduğunu ve mucizeler yarattığına tanık olsak da arka planda kafa karışıkları sürmektedir. İnanmanın ve güvenmenin kimyasal etkisini ortaya koyan plasebo bir süre daha araştırmalara konu olacak gibi görünüyor.

Kaynakça

Ayvaşık, H. B. ve Yorulmaz, O., 2007, Plasebo Etkisi: Kuramsal Yaklaşımlar ve Fizyolojik, Nörolojik ve Psikolojik Bozuklukların Tedavisindeki Rolü, Türk Psikoloji Yazıları, 10(19), 33-54.

Benedetti, F., Carlino, E. & Pollo, A. How Placebos Change the Patient’s Brain. Neuropsychopharmacol 36, 339–354 (2011). https://doi.org/10.1038/npp.2010.81

Bozkurt, K. (2020). Plasebo Alan Kişiler de Psikedelik (Hayal Gördüren) Deneyimler Yaşayabiliyor!.  Evrim Ağacı Erişim Adresi: https://evrimagaci.org/plasebo-alan-kisiler-de-psikedelik-hayal-gorduren-deneyimler-yasayabiliyor-8547

Dockrill, P. (2020). People Can Experience Psychedelic Effects From Taking a Placebo, Study Shows. Science Alert.

Erdem, M , Akarsu, S , Gülsün, M . (2013). Plasebo Etkinin Nörobiyolojisi . Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar , 5 (3) , 299-312 . Doi: 10.5455/cap.20130520

Görsel Kaynakça

https://www.o-klooun.com/anadimosiefseis/fenomeno-placebo

https://naturalnieozdrowiu.pl/co-to-jest-efekt-placebo-i-jak-dziala/

http://sm.stanford.edu/archive/stanmed/2011fall/article6.html

İdil Sera ŞAHİN

Psikolojik Danışman