“Kızım dersin başladı, hadi derse!”
“Oğlum odanı topladın mı?”
“Oyuncakları toplama zamanııı.”
Bu cümleleri ebeveynlerin ağzından sık sık duyuyoruz. Bazı çocuklar gün içerisinde yapmaları gereken birtakım sorumlulukların bilincinde olarak bunları yerine getirirken bazı çocuklar ise ya sorumlulukların farkında olmuyorlar ya da yapmaları için başkalarının hatırlatmalarını bekliyorlar. Başkaları söylemeden sorumluluklarını yerine getiren çocukların öz disiplin becerilerinin gelişmiş olduğunu söyleyebiliriz. Öz disiplin kişinin kendi kendini örgütlemesi, öz kontrolünü sağlaması, sorumluluklarını yerine getirmesi ve eylemlerini bir plana uygun olarak sürdürebilmesini ifade eder (Rehberlik ve Araştırma Merkezi [RAM], 2013). Burada önemli olan sorumluluklarını yerine getirmekten çok çocukların bilinçli bir şekilde çevresindekilerin söylemesine ihtiyaç duymadan sorumluluklarını yerine getirmeleridir. Yani çocuk anne babası söyledikten sonra bir şeyler yapıyorsa o çocuğun öz disiplin becerisine sahip olduğunu söyleyemeyiz. Yapılması gereken uzun süreli görevler varsa çocuklar bu görevleri kendileri planlayarak yerine getirmelidir.
Çocukların öz disiplin becerilerini kazanmalarında ebeveynlerin büyük rolü vardır. 2 yaş civarında çocuklar özerklik duygusu kazanmaya başlar ve kendi başına bir şeyler başarma isteğindedir. Bu yaşlarda çocuklara kendi gelişim dönemlerine uygun görevler vererek hem bir şeyleri başarma duygusunu tatmasına izin verilmeli hem de sorumluluk bilinci yavaş yavaş aşılanmalıdır. Anne babalar küçük yaşlarda çocuklarının yapmak istediklerine izin vermeyip her şeyi çocuklarının yerine yaparsa ileri yaşlarda da çocuklar her şeyi anne babalarından yapmalarını bekler. Bu demek değildir ki çocukları sorumluluklara boğalım, altından kalkamayacağı görevler verelim. Her yaş grubunun kendine özgü gelişim görevleri vardır. Bu elini yıkamak, bir kıyafet giymek, tuvalete gitmek bile olabilir. Yapmamız gereken çocuklarımızın kendi başlarına bir şeyleri yapabileceğini ve yapmaları gerektiğini göstermektir.

Çocuklara küçük yaşlardan itibaren görevler vermenin dışında da öz disiplin becerisi kazandırmak için dikkat edebileceğimiz bazı noktalar bulunmaktadır. Bunlardan birisi çocukların etrafındakileri model almasıdır. Eğer ki siz öz disiplin becerisine sahip bir kişiyseniz, yapmanız gerekenleri başkasının hatırlatmasına, uyarmasına gerek kalmadan yapıyorsanız büyük olasılıkla çocuğunuzda sizi model alarak bu becerisini geliştirecektir.
Çocuğunuz okul çağına gelmişse okulla birlikte pek çok sorumluluk artık onu beklemektedir. Okula gitmek, bu dönemde canlı ders izlemek, ödevlerini yapmak, kitap okumak… Bu görevlerle karşılaşınca çocuklar ne yapacaklarını bilemeyebilir. Bu noktada öz disiplin becerileri ön plana çıkar. Okul çağındaki çocukların öz disiplinini geliştirmek amacıyla onların planlı çalışmasına yardımcı olunabilir. Günlük veya haftalık planlarla çocuklara yapmaları gerekenleri kendilerinin takip etmeleri sağlanabilir. Daha büyük yaşlardaki çocuklar için bir sınava hazırlanmak gibi daha uzun süreli görevleri varsa planlamalarının doğru olduğundan emin olmak gerekir. Örneğin bir LGS öğrencisi başarılı olabilir ancak planlı çalışma konusunda sıkıntısı varsa daha verimsiz bir çalışma gerçekleştirmiş olur. Planlı çalışmalar çocukların “unuttum”, “zamanım yetmedi” gibi bahanelere sığınmalarını önler. Ayrıca gün içerisinde fazla zaman ayırmış olduğu etkinlikleri görmesini sağlar. Bunun dışında çocuklara yapmaları gerekenleri neden yapacaklarını anlatmak motivasyonlarını artırır. Ders çalışmanın sonunda ne elde edecekler veya ne için ders çalışıyoruz gibi bir hedef belirlemelerini sağlamak da öz disiplin becerilerine olumlu yönde yansır.
“En iyi öğrencileri diğerlerinden ayıran nedir? Onlar sadece daha mı akıllılar? Eğer öyleyse, eşit IQ’ya sahip çocuklar arasındaki geniş performans yelpazesini ne açıklıyor?” Duckworth (2006) bu soruları yaptığı bir çalışmada sormuş ve çalışmanın bulguları öz disiplinin, eşit IQ’ya sahip çocuklar arasındaki geniş performans aralığını açıkladığını göstermektedir. Tüm ebeveynler çocuklarının akademik başarısını yüksek olmasını ister. Zeki çocuklar yüksek akademik başarı gösterebilir. Fakat aynı IQ’ya sahip öğrencilerin farklı öz disiplin becerileri göstermesi başarılarını değiştirmektedir. Bu durum öz disiplin becerilerinin akademik başarıya katkısını gözler önüne sermektedir.
Herkesin evde kaldığı bu süreçte çocuklar da teknolojiyle fazla iç içe geçmiş durumda. Bu nedenle telefon, tablet gibi akıllı cihazlar kullanmak alışkanlık haline gelmiş olabilir. Alışkanlıklarımız da öz disiplin becerilerimize yansır. Çocukların öz disiplin becerilerini geliştirmek istiyorsak alışkanlıklarını gözden geçirmek ve düzenlemek katkı sağlar. Eğer çocuklar son zamanlarda teknoloji ile haddinden fazla vakit geçiriyorsa ebeveynler bu durumu çocuklarıyla konuşarak belirli bir sınır getirmelidir. Bununla birlikte tablet ve telefonla geçirdikleri süre azalacağından çocuk için daha yararlı etkinliklerle vakit geçirmesi sağlanabilir. Çünkü çocuklar canları sıkıldığı için de telefonlara sarılabilmektedir. Kitap okumak, sanatsal faaliyetlerde bulunmak, zeka ve dikkat geliştirici oyunlar oynamak gibi yeni hobiler edinmelerini sağlamak çocuklar için daha faydalı olacaktır.
Kaynakça
Duckworth, A. L. (2006). Intelligence is not enough: Non IQ predictors of achievement.
(Unpublished doctoral dissertation). University of Pennsylvania, Pennsylvania.
Rehberlik ve Araştırma Merkezi. (2013). Öz Disiplin Geliştirme. Şanlıurfa: Eyyübiye RAM.
Görsel Kaynakça
Beyza ÖZESKİCİ
Psikolojik Danışman