‘’Kıyaslama sevgisizliktir; kıyaslanan çocuğun ruhu zehirlenir.’’
Doğan Cüceloğlu
“Milletin çocuğu hiç senin gibi yapıyor mu, onun bütün notları iyi senin niye olmuyor, Eymen annesini babasını hiç üzmüyor, neden Merve kadar başarılı olamıyorsun, hiç ablana çekmemişsin…” ve benzeri bitmek bilmez kıyaslama cümleleri!
Yoksa siz de çocuğunuza aynı şekilde yaklaşıyor musunuz? Onu başkalarının çocuklarıyla ya da kardeşleriyle kıyaslıyor musunuz? Çocuğunuzu teşvik etmek ya da başarılı olmasını sağlamak adına böyle hatalı davranışlar sergiliyor musunuz? Eğer öyleyse, kıyaslama yapmanın çocuğunuz üzerinde gerçekten olumsuz etkiler hatta silinmez izler yaratacağını bilmelisiniz.
Gökyüzünde bir bulutu gördüğümüzde ne kadar büyük olduğunu kestiremeyebiliriz. Ama yanından bir uçak geçtiğinde normal bir uçağın boyutunu aşağı yukarı tahmin edip oradan bulutun büyüklüğünü kafamızda bir yerlere koyarız. Örnekleri çoğaltmak mümkün; hayatımız kategorilere ayırmakla, bu kategorileri belli bir referans noktasından görecelilikle çıkarmakla geçiyor ve hayatımızdaki herkes bu kıyaslamalardan payını alıyor.
Kıyaslama çocukta özgüveni yok eder. Ayrıca çocuğunuzu başka çocuklarla kıyasladığınızda, çocuğunuz kendisini beceriksiz ve aşağı seviyede görür. Çocuğun kaygı ve stresi artar.
Sürekli Kıyaslanan Çocuk Gelecekte…
- Başarılı olduğunu hissetmez.
- Olduklarından daha yetkin görünme konusunda diğerlerini kandırdığına inanır.
- Gerçek başarı seviyeleri, kendi potansiyellerinin altında olduğundan, başarılı görünse de görünmese de çoğu zaman kendini başarısız hisseder.
- Bilgiyi genişletmek, kariyeri ilerletmek için gerekli adımları atmaktan kaçınır.
- Deneyip de başarısız olmaktan korktuğu için fırsatların yanından geçip gitmesine izin verir.
- Başarılı olmanın zor olduğu alanları seçip ne zaman vazgeçeceğine karar veremez.
- İşle ilgili inisiyatif alamaz, sorumluluklardan kaçar.
- Kendi beceri ve başarılarını küçümseyip hata ve zayıflıklarını abartır.
Hepimiz kaplumbağa ile tavşanın yarışının anlatıldığı hikâyeyi biliriz. Kendine çok güvenen tavşanla çok çalışan kaplumbağa arasında zafer çok çalışan kaplumbağanındır. İşte tam da bunun gibi çocuklarımız tavşan ve ya kaplumbağa olmaya bizim eğitim sistemimizde yatkındır. Bir yarışa adeta zorlanmışlardır. Ama her çocuk birbirinden farklıdır. Eğitim sistemimiz sınavlar ve notlandırma gibi yarışı teşvik edici bir yapının üzerine kurulmuştur. Eğitim sistemini değiştirmek zor olabilir ama anne-baba pratiğini gözden geçirirsek bizde var olan yarışı destekleyici taraflarımızı ortadan kaldırabiliriz.
Şimdi de karşılaştırmanın nasıl amacına hizmet edebilecek başka bir araca dönüşebileceğini görelim. Biz çocukları karşılaştırırken birinci amacımız onların daha başarılı olmasını istemek, çalışmalarını artırmalarını sağlamaktır. Bunu çocuklarımızı motive ederek daha sağlıklı bir şekilde yapabiliriz. İşte çocuklarınızın motivasyonunu artırmak için size öneriler: Çocuk başkalarıyla değil kendisiyle kıyaslanmalıdır.
Kıyaslamayı nasıl yapmalısınız?
Anne-baba olarak her şeyden önce şunu bilmelisiniz: Her çocuk ayrı bir dünyadır, hiçbir çocuk, bir diğerine benzememektedir. Kıyaslama yaparken, kendinizden veya diğer kişilerden örnek vermemelisiniz. Kıyaslama yerine, kendinizi çocuğunuzun yerine koyup empati yapmalısınız.
-Onların çalışmalarını ödüllendirin. Ödül sadece fiziksel olarak ona alacağınız bir şey değildir. Onun için sizin onu desteklediğinizi, ödevini yaptığı için memnun olduğunuzu belirtmeniz de bir ödüldür.
-Çocuğunuzun hedefler belirlemesine yardımcı olun. Çocuklar uzun süreli hedefleri gerçekleştirmektense kısa sürede aldıkları hazları tercih ederler bu yüzden hedefler kısa süreli ve gerçekleştirilebilir olsun.
-Ders çalışmak, ödevler ve ya notlar konusunda ona desteğinizi ve düşüncelerinizi söyleyin. Ondan mutlaka “en iyi”, “en yüksek not” beklediğinizi değil onun çalışmasının ve kendi içerisinde çabalamasının sizin için önemli olduğu duygusunu yansıtın.
Hayatımızın çok önemli bir bölümünü kategoriler ve sınıflandırmalar oluşturuyor. Biz de buna bağlı olarak davranışlarımızı, düşüncelerimizi, duygularımızı şekillendiriyoruz. Konu çocuğumuz dahi olduğunda onu başka çocuklarla kıyaslayabiliyoruz ya da onu yarışta başarılı kategorisine koyabiliyoruz. Oysa onlar bizim bu mesajlarımızdan duygusal olarak çok etkileniyorlar. Onları karşılaştırmak yerine onları motive edecek pratikleri uygulamak çocuklarımız için çok daha iyi olacaktır. Unutmayalım ki ne olursa olsun çocuklarımız bizim için en değerli varlıklarımız.
GÖRSELLERİN KAYNAKÇASI
- https://www.formsante.com.tr/kiyas-yapmanin-dayanilmaz-hafifligi/
- https://www.kizlarsoruyor.com/anne-bebek/a102888-cocuk-egitiminde-dikkat-edilmesi-gerekenler
G.İrem KUMRU
Okul Öncesi Öğretmeni