Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 2 Dakikadır.

“Bir çocukla ilgilenirken iki duygu içinde olun: çocuk olduğu için sevgi duyun ve yarın büyüyeceği için saygı gösterin.”

Louis Pasteur 

Çocuk ilk sosyal ilişkilerine ailede başlar, sonrasında anaokulu aracılığıyla dış dünyaya açılarak akran ilişkilerini geliştirir. Bu nedenle çocuğun hayatında kalıcı etkileri olan okul öncesi eğitimin önemi büyüktür.

Okul öncesi eğitim, öğrenci – öğretmen ve veliden oluşan bir platformdur. Çocuğun ilk defa anneden ayrıldığı yer olan anaokulunda, çocukla öğretmeninin arasında olan bağlanma ne kadar sağlıklı olursa çocuk da kendini o kadar rahat, mutlu ve güvende hisseder. Kendini güvende hissetmeye başlayan çocuk sosyalleşmeye ve ardından öğrenmeye başlar.

Okula ilk başladıkları dönem çocuklar için kaygılı bir dönem olduğu kadar ebeveynler için de öyledir. Okula başlama çoğu çocuk ve ebeveynin hayatında büyük önem taşıyan bir geçiş dönemidir. Aile ne kadar rahat olursa çocuğun da bu geçiş süreci o kadar sağlıklı olacaktır. Bu geçiş döneminde, çocuğun okula güvenli bir şekilde alışabilmesinde hem ailesine hem de okula çok büyük görev düşmektedir. Anne babanın sabırlı, sakin, kararlı, işbirliğine yatkın ve ortak tutuma sahip olması bu süreci kolaylaştıran etkenlerdendir. Şüphesiz ki uyum sürecinde en önemli şey ebeveyn tutumudur. Anne-baba güven duyarsa çocuk da güven duyacaktır. Anne-baba hazır olursa çocuk da hazır olacaktır.

Okula başlayan her çocuk aynı tepkiyi göstermez. Anaokuluna başlayan çocukların zaman ve uzaklık kavramı tam oturmadığı için ilk kaygıları bu yönde olur.

  • Evimize ne kadar uzaklıktayım?
  • Annem beni alacak mı?
  • Bu çocukları tanımıyorum.
  • İhtiyaçlarımı kime söyleyeceğim, yardım ederler mi?
  • Ev kuralsız bir yerdi, her şeyi kuralla yapacak olmak sıkıcı.

Çocuk, bu soruların cevaplarını yaşayarak öğreneceği için kaygıları da yüksek olmaktadır. İlk gün okulda 1-2 saat kalmak, annenin onu ne zaman alacağını saat üzerinden göstermesi, öğretmenle tanıştırıp, nasıl yardımlar isteyeceğini anlatması çıkacak sorunları azaltabilmektedir. İlk birkaç gün çocuğun görebileceği bir yerde oturup oradan ayrılmamak da yararlı olabilmektedir. Kademeli olarak çocuktan uzaklaşılmalıdır. İlk olarak veliyi sınıfta bulundurmak kesinlikle bir çözüm değildir. Diğer çocuklar açısından da anneyi hatırlatacak ve onların da uyumunu zorlaştıracaktır. Sınıfın dışında çocuğun ara ara baktığında görebileceği bir yerde olması çocuğa güven verir.

Çocuğunuz anaokuluna aşamalı olarak başlamalıdır. Önce birkaç saat, daha sonra yarım gün ve daha sonra öğle uykusundan sonra ve son olarak tam gün. Çocuğunuzu anaokuluna bıraktığınızda mutlaka onunla vedalaşın ve ne zaman geri döneceğinizi anlayabileceği şekilde ifade edin ( şu etkinlikten sonra, yemekten sonra vb.). Asla gizlice, çocuğunuz görmeden okuldan uzaklaşmayın. Çocuğunuz bu gibi durumda terk edilmiş hissedecektir, okula uyum sürecini ve güven ilişkinizi zedelemiş olursunuz.

Çocuğunuz ile vedalaşma rutininizin olması da çocuğunuza iyi gelebilir. Vedalaşmanızın çok uzun olmaması, kısa ve öz olması önemli. Bazı ebeveynler kapıdan el sallamayı tercih ederken, bazı ebeveyenler sarılarak vedalaşır. Çocuğunuza alışma süresince kendini daha rahat hissetmesini sağlamak amacıyla önemli bir oyuncağını veya kendi resimlerinizi taşıması için verebilirsiniz.

Okula başlayan minik kitap kurtları için #okulahazırlık konusunu işleyen kitap önerileri…

Anaokulu (3+) @mavikelebekyayinlari

Okula Gitmek İstemeyen Zebra (3+) @1001cicekkitaplar

Okula Gitmek İstemiyorum (4+) @timas_cocuk

Her Şey Yeni (4+) @nar.cocuk

Okuldaki İlk Günüm (5+) @tubitakkitaplar

KAYNAKÇA

Çocukların Gelişimi, Uzm. Psk. Ayşe Başak Erk (Çocuk ve Anaokulu: Çocuğunuzun İlk Okul Deneyiminde Alışma Süreci için Öneriler)

http://cocuklaringelisimi.com/2013/12/18/anaokulu-alisma-sureci/adresinden erişilmiştir.

Çocuklu Dünya, (2017). Anaokulunda İlk Gün Nasıl Atlatılır? https://www.cocukludunya.com/uzman-yazilari/anaokulunda-baslama-stresini-azaltmak.html adresinden erişilmiştir.

Gülsüm İrem KUMRU

Okul Öncesi Öğretmeni