Okul Öncesi Dönemde Özel Gereksinimli Bireylerin Kaynaştırma Eğitimi
‘‘Annem her zaman hayatın bir kutu çikolata gibi olduğunu söylerdi. İçinde ne olduğunu asla bilemezsin.’’ (Forrest Gump filminden)
Çocukların fiziksel, bilişsel, duygusal ve motor becerileri açısından bireysel farklılıkları bulunmaktadır. Bu farklılıklar belli sınırlar içerisinde olduğunda çocuk, genel eğitim hizmetlerinden faydalanabilir(Başgül, Rışvanlı, Başar ve Topçu, 2018). Özel eğitim gerektiren bireyler ise bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyde anlamlı farklılık gösteren bireylerdir (Doğaroğlu ve Bapoğlu Dümenci, 2015). Özür kavramı, bedenin veya organın belli bir bölümünün işlevini yerine getirememesi olarak tanımlanmaktadır. Kişinin özrü onun toplumsal yaşamın gerekliliklerini yerine getirmesini engellediği takdirde, özrü onun için engel olur. Örneğin, işitme cihazı kullanan bir çocuğun günlük yaşam becerilerini sürdürmesinde bir sorun yok ise, bu çocuk özürlü ancak engelli değildir. Farklılığı nedeniyle özel bir desteğe ihtiyaç duyan çocuğa özel gereksinimli çocuk denilmektedir(Başgül ve ark., 2018). Özel gereksinimli bireylerin eğitim ihtiyaçlarının karşılandığı uygulamalardan biri de kaynaştırma eğitimidir.
Kaynaştırma, özel gereksinimi olan öğrencinin gerekli destek hizmetler sağlanarak tam zamanlı ya da yarı zamanlı olarak kendisi için en az kısıtlayıcı eğitim ortamı olan genel eğitim sınıflarında eğitim görmesi (Eripek, 2007; Akt., Yılmaz ve Melekoğlu 2018) olarak tanımlanırken Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde (Milli Eğitim Bakanlığı , 2006) ise “kaynaştırma eğitimi; özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimlerini, destek eğitim hizmetleri de sağlanarak yetersizliği olmayan akranları ile birlikte resmî ve özel; okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan özel eğitim uygulamalarıdır” şeklinde tanımlanmaktadır.
Okul öncesi dönem zihinsel gelişimin yanı sıra çocuğun sosyal becerileri kazanmasında ve toplumsallaşmasında da kritik öneme sahiptir. Özel gereksinimli çocukların sosyal becerilerini yaşayarak edinebilmeleri için kaynaştırma eğitim uygulamaları önem arz etmektedir(Koçyiğit, 2015).
Özel gereksinimli bireylerin okul öncesi dönemde eğitime başlamaları onların gelişimsel yetersizliklerinin erken yaşlarda desteklenmesini sağlar. Bu erken yaşlardaki eğitim, çocukların zihinsel ve sosyal gelişimini hızlandırıp, davranış problemlerini önlemektedir. Okul öncesi dönemde verilen kaynaştırma eğitiminin sadece özel gereksinimli çocuğa değil, aynı zamanda öğretmenlere, normal gelişim gösteren çocuklara, normal gelişim gösteren ve özel eğitime muhtaç çocukların ebeveynlerine de olumlu katkıları vardır (Aral, 2011; Akt., Koçyiğit, 2015).
Normal gelişim gösteren çocukların gerektiğinde özel gereksinimli arkadaşlarına yardımcı olmaları ve davranışlarıyla model olmaları sorumluluk duygularını geliştirmekte, farklı özelliklere sahip bireyleri tanımaları ve empati kurmaları ise sosyal ve duygusal gelişimlerini desteklemektedir (Metin, 2011;Akt., Yıkmış, Aktaş, Karabulut Ve Terzioğlu, 2018).
Kaynaştırma eğitiminin ilgili herkese olumlu yöndeki katkısı ancak iyi bir planlama ve hazırlık süreci ile mümkün olabilmektedir (Koçyiğit, 2015). Bu süreç belirli sorumlukları da beraberinde getirir.
Kaynaştırma uygulamasında yer alan öğrencinin kendisi, sınıf arkadaşları ve aileler kaynaştırma uygulamasına hazırlanmalıdır.
Öncelikle özel gereksinimli öğrencilerin kaynaştırma uygulamalarında akranları tarafından kabul edilmelerini, özellikle sınıf öğretmenin tutumu ve velilerin yaklaşımları belirlemektedir. Kaynaştırma alanında yapılacak eğitici eğitimleri ve velilerin bilgilendirilmesi, özel gereksinimli çocukların, sınıflarda akranları tarafından kabulünü kolaylaştırabilmektedir. Sınıflarında kaynaştırma öğrencisi bulunması normal gelişim gösteren çocuklar için de olumlu bir deneyim olarak düşünülmesi gereken bir durumdur. Sınıf ortamı, toplumun bir kesitidir. Bu çocukların özel gereksinimli bir çocukla arkadaşlık etmiş olmaları, büyüdüklerinde onlar için farklılıklarla baş etme becerileri açısından bir yaşam deneyimi olarak değerlendirilebilmektedir (Başgül ve ark., 2018).
Hem normal gelişim gösteren çocuk ailelerinin hem de özel gereksinimli çocuk ailelerinin ihtiyacı olan her türlü bilgi ve destek sağlanmalıdır.
Kaynakça
Başgül, Ş.S., Rışvanlı, B., Başar, G. ve Topçu, F. (2018). Okul Öncesi Kaynaştırma Öğrencileri ile İlgili Akran, Veli ve Öğretmen Algılarının İncelenmesi. Uluslararası Erken Çocukluk Eğitimi Çalışmaları Dergisi, 3(1), 17-31.
Doğaroğlu, T. ve Bapoğlu Dümenci, S . (2015). Sınıflarında Kaynaştırma Öğrencisi Bulunan Okul Öncesi Öğretmenlerin Kaynaştırma Eğitimi ve Erken Müdahale Hakkındaki Görüşlerinin İncelenmesi. Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi, 2, (Özel Sayı), 460-473.
Koçyiğit, S. (2015). Ana Sınıflarında Kaynaştırma Eğitimi Uygulamalarına İlişkin Öğretmen-Rehber Öğretmen Ve Ebeveyn Görüşleri. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim (TEKE) Dergisi, 4 (1), 391-415
Yıkmış, A., Aktaş, B., Karabulut, A. ve Terzioğlu, N. (2018). Okul Öncesi Öğretmenlerinin Kaynaştırma Sürecinde Yaptıkları Çalışmalar. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 18 (3), 1841-1860.
Yılmaz, E. ve Melekoğlu, M. (2018). Kaynaştırma Eğitiminin Yasa ve Uygulamalardaki Durumunun Türkiye ve Avrupa Bağlamında Değerlendirilmesi. Osmangazi Journal of Educational Research, 5 (1), 1-17.
Büşra YILMAZ
Psikolojik Danışman