Çizgi Filmlere Dikkat!

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

” Bazen problemlerimizi çözmek için, derinlerimize inmeliyiz. ” 

Patrick Yıldız

Çocukların temel eğitim ve sonrasındaki öğrenmelerinin temellerini oluşturması açısından büyük bir öneme sahip olan okul öncesi dönem, çocuğun doğduğu günden temel eğitime başladığı güne kadar geçen yılları kapsar. Çocukların bedensel, psiko-motor, sosyal, duygusal, zihinsel ve dil gelişiminin büyük ölçüde tamamlandığı bu kritik dönemde verilecek okul öncesi eğitim ile çocukların ileriki yaşamlarında yapacakları yararlı işlerin de tohumları atılmaktadır (Aral, Kandır ve Yaşar, 2000). Peki uzay ve teknoloji çağını yaşamakta olan çocuklarımızın en verimli dönemlerinde onlara neler izletiyoruz? Sevgili senarist ve yazarlar onlara neler sunuyorlar? Okul öncesi dönem çocukları günümüzde pek çok çevresel uyarana maruz kalmaktadır. Bunların başında da teknoloji gelir. Okul öncesi çağa yönelik olarak çeşitli TV kanalları, çocuk programları, çizgi filmler, DVD’ler, internet kaynakları bulunmaktadır. Bu kaynakların çeşitliliği, seçiciliği de beraberinde getirmiştir. Çocuklar TV izlerken eğlenmenin yanı sıra dünyayı anlar ve tanırlar (Ünal ve Durualp, 2012). Artık sadece televizyon ile de sınırlı kalmayan her çocuğun elinde öncelikle bir tablet ya da ebeveynlerin telefonlarını esir almış vaziyette gözlemlemekteyiz. Yemeğini yedirirken, ağladığında, yapmaması gereken bir şeyi unutturmaya çalışırken teknolojinin sunduğu tehlikeli dünyaya yönlendiriyoruz. Ebeveynlerin yoğun çalışma hayatlarının yoğun ve yorucu olması çocukları ile geçirdikleri zamanın kısıtlanmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla teknolojinin nimetlerinden faydalanmak istiyorlar. O yüzden çizgi film sektörüne de büyük bir görev düşüyor.

Çizgi filmler çocuklar için yeni bir dünya yaratarak bu tanıma ve anlama sürecini hızlandırır. Çocukların dinleme ve konuşma becerilerine büyük katkı sağlar ve çocukta yabancı dile karşı bir merak ve öğrenme isteği uyandırır. Televizyon çocuklara gözleyerek öğrenme imkânı sağlar.  Bu öğrenme süreci üç aşamada gerçekleşir. Birincisi çocuğun programı, 3-6 yaş çocuklarının programı izlemesi ve mesajı uyarıcı halinde almasıdır. İkincisi gözlenen davranışın tekrar edebilecek düzeyde kazanılmasını sağlamak, üçüncüsü ise kazandırılmak istenen davranışın birey tarafından kabul edilerek benimsenmesidir. Bu üç aşamadan sonra çocuk davranışı taklit etmeye başlayacaktır (Can, 1995). Çocukları bu derece olumlu-olumsuz etkileme gücüne sahip, temeli bir sinema türü olan ve televizyonda yaygın bir biçimde kullanılan çizgi filmler “çizdirilmiş olanların hareketlendirilmesi sanatı” olarak tanımlanmaktadır (Hoffer, 1983; Akt., Güler, 2013).

Ülkemizde çizgi filmler tematik çocuk kanalları kurulmadan önce, ulusal kanallarda sabah ve öğleden sonra şeklinde yayınlanıp, tematik çocuk kanallarının açılmasıyla beraber günün her saati çocukla buluşur hale gelmiştir (İlhan ve Çetinkaya, 2013). Bu durum tematik çizgi film kanallarında günün her saatinde yayınlanmakta olan çizgi filmlerin niteliğinin nasıl olduğuna ilişkin araştırmaların başlamasına yol açmıştır. Yapılan araştırmalar çizgi filmlerin çocukları eğlendirmenin yanında onların kişisel, toplumsal gelişimine ve hayal dünyasının zenginleşmesine katkı sağladığını göstermektedir (Yağlı, 2013). Çizgi filmlerin okul öncesi dönem çocukları üzerinde olumlu olduğu kadar olumsuz da etkisi bulunmaktadır. Çizgi filmler hakkında yapılan birçok araştırmada çizgi filmlerin olumlu ve olumsuz etkileri araştırılmıştır. Özdemir ve Ramazan’ın (2012) yaptığı araştırmada annelerin ifadelerine göre erken çocukluk döneminde olan çocuklar çizgi filmlerdeki hayali kahraman, mekân ya da olayların gerçek olduğuna inanmaktadır. Henüz hayal ile gerçeği ayırt edemeyen, büyük oranda gördüklerinin etkisiyle bir dünya kuran 0-6 yaş grubundaki çocukların, hem benlik oluşumu hem kişilik gelişimi hem de kültürleşme gibi bireysel gelişim süreçlerinde çizgi filmler önemli bir yer teşkil etmektedir. Günde yaklaşık dört saat televizyon karşısında kalan çocuğun kültürel etkileşim konusunda çizgi filmlerdeki davranış kalıplarını, düşünce tarzlarını, model olabilecek kişilerin genel özelliklerini benimsemesi kaçınılmazdır.

Medya ve çocuk konusunda yapılan araştırmalar son dönemlerde medyanın çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. Özellikle şiddet ve cinsellik bu anlamda en fazla incelenen konular arasında yer almaktadır. Bu etkiler çizgi filmlerin içeriklerinin olumlu olup olmamasıyla ilişkilidir. Televizyonun bu dönemde çok fazla izlenmesi çocuğun gelişiminde birtakım olumsuzluklara neden olabilmektedir. Bu dönemde çocuklar herhangi bir çizgi filmde gördüğü bir hareket veya olayı olduğu gibi yapmaya çalışabilir (Tümkan, 2007).

 

Tüm bunlara bakıldığında ebeveynlerin öncelikle kanal ardından çizgi film ayrıştırması yapması bu konuda izlenmesi gereken ilk basamaktır. İkinci basamak ise o süzgeçten geçen çizgi filmlerin konu ve kapsam bakımından çocuğa neler katacağı olmalıdır. Son olarak çocuğun da zevk ve ilgisine göre yönlendirilmelidir. İnternet ve bu sanal alem adeta ucu bucağı olmayan koca bir okyanustur. Büyük bir okyanusa yolculuğa çıkmalarına elbette engel olamayız. Fakat bu yolculuğun nasıl daha verimli ve güvenilir olması için onlara küçük seçenekler sunarak yol gösterici olmak ebevenylerin en büyük sorumluluğudur. O seçenekler ile hem onlara yol gösterici hem de farkında olmadan onların rüzgarı olmuş oluruz. Rotalarını siz ebeveynler sunarsınız onlar hangisinden giderse gitsin vardıkları limanlara güvenle demir atarlar…

Kaynakça

Aral, N., Kandır, A., ve Yaşar, M.C. (2000). Okul öncesi eğitim ve anasınıfı programları. İstanbul: Ya-Pa Yayınları.

Can, A. (1995). Okul Öncesi Çocuklara Yönelik Televizyon Programları İçinde Çizgi Filmlerin Çocukların Gelişimine ve İletişimine Etkileri (Yayınlanmamış Doktora Tezi). Marmara Üniversitesi, İstanbul.

Güler, D. (2013). Soyutun Somutlaştırılması: Çizgi Filmlerin Kültürel İşlevleri. 1. Türkiye Çocuk ve Medya Kongresi. Bildiri Kitabı (ss. 207 – 216). 14-15 Kasım 2013, İstanbul. 

İlhan, V. ve Çetinkaya, Ç. (2013). İlkokul Öğrencilerinin Tematik Çocuk Kanallarındaki Çizgi Filmleri İzleme Alışkanlıkları. Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi, (2), 1, 34. 

Özdemir, A. A. ve Ramazan, O. (2012). Çizgi filmlerin çocukların davranışları üzerindeki etkisinin anne görüşlerine göre incelenmesi. M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 35, 157-173. 

Tümkan, F. (2007). Televizyondaki şiddetin çocuklar üzerindeki etkisi. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Milli Eğitim Dergisi, 1, 65-88.

Ünal, N. ve Durualp, E. (2012). Televizyonun okul öncesi çocuklar üzerindeki etkisi. Çankırı Karatekin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 3 (2), 93-104.

Yağlı, A. (2013). Çocuğun eğitiminde ve sosyal gelişiminde çizgi filmlerin rolü: Caillou ve Pepee örneği. Turkish Studies8(10), 707-719.

Gülsüm İrem KUMRU

Okul Öncesi Öğretmeni