Okul öncesi dönemi gelişimin her alanında davranış, tutum ve beceri ediniminde kritik bir dönemdir. Kendini tanıma, öz bakım, cinsel kimlik kazanma, sosyal kuralları öğrenme, duyguları tanıma ve ifade etme, kişiler arası ilişkiler geliştirme gibi birçok bilgi ve beceri yaşamın ilk altı yılını kapsayan bu dönemde kazanılmaktadır (Özgün, 2017).
Bu dönemde gelişimin her alanında olduğu gibi cinsel gelişim alanında da hızlı değişimler meydana gelmekte ve çocukların cinsel merak duygusu artmaktadır (Özgün, 2017). Aileler bu dönemde gerekli cinsel eğitimi verebilmeleri için çocuklarının cinsel gelişimleri hakkında yeterince doğru bilgiye sahip olmalı ve bu bilgiyi sağlıklı bir iletişim ile kullanmalıdırlar.
Cinsel gelişim denildiğinde neredeyse herkesin aklına genital organların gelişimi ve cinsel aktivite gelmektedir. Sanılanın aksine cinsel gelişim sadece fizyolojik boyutları olan bir gelişim alanı değildir. Aksine, doğumdan itibaren başlayan cinsel gelişim, çocukluk ve ergenlik dönemi boyunca değişmeye devam etmekte ve yetişkinlikteki cinsel davranış ve tutumlara yansımaktadır. Bu anlamda cinsel gelişim, fizyolojik, sosyal, duygusal ve bilişsel boyutları olan, üreme organlarının büyümesi, sesin kalınlaşması gibi fiziksel farklılaşmayı, cinsel kimlik oluşturmayı, cinsiyet rollerinin kazanılmasını, cinsel bilgi aktarımını anlamayı kapsayan bir gelişim alanı olarak tanımlanmaktadır (Akalın, 2008; Akt., Özgün, 2017).
Cinsel gelişimin önemli basamaklarından biri çocukların bedenlerinin açık ve kapalı bölgelerine yönelik öğrenme isteğini çeşitli sorular ve gözlem aracılığıyla ifade etmesidir. Bebeklerin ellerine uzun süre bakmaları ve ellerini ağızlarına götürmeleri çocukların bedenlerine yönelik keşiflerinin yaşamlarının ilk anlarından itibaren ortaya çıkmasının göstergeleri olarak kabul edilmektedir (Özgün, 2017).
Okul öncesi çağındaki çocuklar etraflarındaki uyarıcılara karşı ilgili ve meraklıdır. Bu dönemde çocukların çevrelerindeki olaylar ile ilgili meraklarının yanı sıra cinselliğe yönelik merakı da artmıştır (Özgün, 2017). Okul öncesi döneminin, çocukların her konuda sorularının yoğun olduğu dönem olduğu göz önünde bulundurulduğunda, çocukların “Bu nedir?, “Neden farklı?” gibi soruları sorarak bu meraklarını gidermeye çalışması doğal bir durum olarak değerlendirilmektedir (Özgün, 2017).

Çocuklar cinsellik ile ilgili sorular sorduğunda engellenme durumu ile karşılaşsalar bile cinsellik konusunda bazı bilgiler edinmektedir. 2 yaşından itibaren de çocuklar genellikle kendi vücutlarına ve başkalarının bedenlerine yönelik doğal merak duygusu geliştirmektedir (Özgün, 2017). Çocuklar 2 yaşından itibaren cinsel merak duygularını kendilerinin ve başkalarının çıplak olduğu durumlarda gidermektedir. Çocuklar özellikle ebeveynlerini tuvalete giderken, banyo yaparken gözlemleyerek cinsellik ile ilgili ilk bilgilerine ulaşmaktadır (Schuhrke, 2000; Akt., Özgün, 2017). Küçük çocuklardaki psikoseksüel gelişim genellikle yetişkinler tarafından göz ardı edilmekte ve çocukların cinsellik ile ilgisi olmadığı varsayılmaktadır fakat çocuklar genital organlarının farkındalığına dair davranışsal belirtiler sergilemektedir (Honig, 1998; Akt., Özgün, 2017).
Çocuklar cinsel gelişimde farklı yaşlarda farklı davranışlar sergilemektedirler:
- Bebeklik dönemi: Bu dönemde kız ve erkek üreme organları arasındaki anatomik farklılıklar cinsel gelişim açısından önemlidir. Erkek çocukları cinsel organlarını kolaylıkla görebildikleri için bedenlerinin diğer bölümleriyle bütünleştirebilmekte, ancak kız çocukları cinsel organlarını -gizli olduğu için- vücutlarının diğer bölümleri ile bütünleştirme konusunda sıkıntı yaşamaktadır. Bu açıdan bakıldığında kızların seksüel yaşantıları içe yönelimli, erkeklerin ise dış yönelimlidir (Yazgan İnanç, Atıcı ve Bilgin 2010).
- Yeni yürüyen bebekler: İki yaşına denk düşen bu dönemde bebekler kendi tuvaletlerine ve bağırsak hareketlerine ilgi duymaya başlar. Bu dönem “anal erotizm” olarak adlandırılır. Anal erotizm dönemindeki çocuklar negatif ve inatçıdır. Bu anlamda dışarıdan müdahalelere karşı tepki geliştirirler. Kızlar penislerinin olmadığını fark eder. 15. ayın sonunda çocukların çoğu cinsiyetler arası farkı ayırt edebilir. Çocuklar hem kendilerinin hem başkalarının cinsel organlarını merak eder ve görmek ister. Cinsel organıyla övünme ve cinsel organını teşhir etme bu dönemde sıklıkla görülen davranışlardır. 3-4 yaşları arasında çocuklar cinselliklerini genellikle öpüşme vasıtasıyla yaşar. Genital organlarla ilgili merak bu evrede artar. Çocuklar cinsel ilgi ve meraklarını oyunlar aracılığıyla ifade eder. Çoğunlukla bu dönemde çocuklar evcilik ve doktorculuk oynar Yine bu evrede, cinsel oyunlar karşı cinsle oynanmaktadır. Cinsel oyunların içerisinde genital organları gösterme, diğer çocukların genital organına bakma ya da birlikte mastürbasyon yapma yer almaktadır (Özgün, 2017).
- Okul öncesi dönemindeki çocuklar: Bu dönemde erotik ilgi kardeş ve arkadaşlara yönelmiştir. 4-6 yaş çocuklarında; teşhircilik, cinsel organlara dokunma, çıplak olmaktan hoşlanma ve çıplak kişileri gözlemleme yaygın olarak gözlenen cinsel aktivitelerdir (Yazgan İnanç, Atıcı ve Bilgin 2010).
Çocukların yaşamlarının ilk anlarından itibaren aileleri ile sürekli etkileşimleri olması, cinselliğe ilişkin bilgilerin verilmesi açısından ebeveynlerin en önemli eğiticiler rolünü üstlenmesini gerektirmektedir (Özgün, 2017).
Kaynakça
- Özgün, S. Y. (2017) 60-72 Aylık Çocuklara Yönelik Hazırlanan Cinsellik Eğitimi Programının Çocukların Cinsel Gelişimine Etkisi (Yayımlanmamış Doktora Tezi). Mersin Üniversitesi, Mersin.
- Yazgan İnanç, B., Kılıç Atıcı, M. ve Bilgin, M. (2010). Gelişim Psikolojisi Çocuk ve Ergen Gelişimi. Ankara: Pegem A.
Büşra YILMAZ
PSİKOLOJİK DANIŞMAN