“Kişi üzerinde daha etkili olan şey sorun hakkında konuşmak mı yoksa sorun üzerinde daha etkili olan şey kişinin konuşması mı?”
(Bjorøy, Madigan ve Nylund, 2015, s. 336)
Öyküsel terapi, 1980’lerde postmodernist temelleri olan sosyal yapılandırmacı yaklaşımın bir uygulama şekli olarak ortaya çıkmıştır (İlgar ve İlgar, 2018). Bu yaklaşım hem dayandığı felsefi ve teorik ilkeler hem de kullandığı terapi yöntemleri açısından geleneksel psikoterapi yöntemlerinden oldukça farklılaşmaktadır (Akkuş, Kütük ve Samar, 2020). Postmodernist ve sosyal inşacı bir psikoterapi yaklaşımı olan öyküsel terapide temel odak danışanların sahip oldukları hikâyelerdir (Çelik, 2017). Öyküsel Terapi ’ye göre; insan yazılmış öyküler dünyasında doğar ve çok nadir olarak bu öykülerin farkına varır. İnsanlar yaşadıkları olaylara, bu olayları birbiri ardına sıralayarak ve zaman içinde bir hikâye teması oluşturarak anlam yüklerler. Yaşanılan baskın öyküler insanların gelecekteki olaylarla ilgili yorumlarını şekillendirir. Cinsiyet, ırk, kültür, sınıf ve cinsel yönelimlerin toplumsal bağlamda ele alınışları, kendi yaşam öykülerimizi oluşturmamızda güçlü bir etkiye sahiptir. Bu anlamda, anlattığımız öyküler kültürümüzün bir yansımasıdır diyebiliriz. Sosyal olarak kabul görmüş öyküleri kendi kişisel deneyimlerine aktarmak için insanlar üzerinde sosyal bir baskı vardır. Yani kişisel öyküler baskın söylemlere boyun eğer. Baskın kültürün öyküleri, anlatımları çok güçlü olduğundan bireyler baskın söylemin ve yaşadıkları durumlara göre edindikleri kimliklerinin mesajlarını içselleştirirler (İlgar ve İlgar, 2018). Geleneksel psikoterapi okullarının aksine öyküsel terapi 21. Yüzyılın temel bilgi birikimini ve felsefi alt yapısını kendisine temel kuramsal çerçeve olarak belirlemiştir. Bu bağlamda dil üzerinden inşa edilen söylemler dünyasının bireylerin ruh sağlığı üzerinde direk ve dolaylı etkilerini odağına yerleştirmiştir (Çelik, 2017).
Vassalo (2001)’ya göre; öyküsel terapi yaklaşımı, sosyo-politik koşulları sorgulamakta, kadınların bu koşullara başkaldırmalarının altını çizmekte ve hayat öykülerini yeniden yazmalarında onlara yardımcı olmaktadır. Bu yaklaşım, kurban rolünü üstlenmek zorunda kalmış kadınlar için fayda sağlamaktadır. Vassalo (2001), ciddi psikolojik bozuklukları olan bireyler için öyküsel temelli grup terapisi önermektedir. Öyküsel terapi diğer ana akım terapi yaklaşımlarıyla karşılaştırıldığı zaman, göreceli olarak daha az bilinen bir terapi yöntemidir. Son yıllarda ülkemizde çeşitli yayınlarda (Çelik 2017; İlgar ve İlgar, 2018) öyküsel terapi ele alınmakla birlikte, farklı psikolojik sorunlarda bu terapi yaklaşımının etkinliğine yönelik bilgilerin eksik olduğu görülmektedir (Akkuş, Kütük ve Samar, 2020).Nitekim, Türkçe literatür gözden geçirildiğinde öyküsel terapi ile ilgili yalnızca birkaç gözden geçirme makalesine ve terapi etkililiğini araştıran iki tez çalışmasına ulaşılmıştır.. Bu çalışmalardan birinde ergenlerde öyküsel terapinin kaygı ve irade etkisi incelenmiştir. Narrative Terapi Temelli Grupla Psikolojik Danışma Programının uygulandığı deney grubunda yer alan ergenlerin, Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği’nden aldıkları puanların kontrol grubunda yer alanlara göre anlamlı düzeyde azaldığı görülmüştür. Ayrıca, beklenenin aksine deney ve kontrol gruplarının öz düzenleme becerileri arasında anlamlı bir fark saptanmamıştır. Çalışma sonucunda öyküsel terapinin kaygı puanlarında anlamlı bir düşüş sağladığı belirlenirken, irade açısından bir farklılık gözlenmemiştir (Koca 2018). Yine ergenlerle yapılan benzer bir çalışmada öyküsel terapi grubundaki katılımcıların psikolojik dayanıklılık puanlarının kontrol grubundan yüksek olduğu ve yaklaşık 4 ay sonra yapılan izlem ölçümünde terapi kazanımlarının korunmaya devam ettiği anlaşılmıştır. Bu sonuçlar öyküsel terapinin ergenlerde psikolojik dayanıklılığı güçlendirmede yararlı olabileceğine işaret etmektedir (Yazıcı 2018).
Öyküsel terapinin depresyon ve yalnızlık belirtileri üzerindeki etkililiğinin incelendiği bir araştırmada, terapi alan gruptaki katılımcıların depresyon ve yalnızlık puanlarının, kontrol grubundan anlamlı düzeyde düşük olduğu bulunmuştur (Dastbaaz et al. 2014; Akt., Akkuş ve ark., 2020). Başka bir çalışmada depresyon tanılı bireylerde öyküsel terapi ve bilişsel davranışçı terapinin (BDT) etkililiği karşılaştırılmıştır. Çalışma sonucunda her iki terapi yönteminin de depresif belirtileri anlamlı şekilde azalttığı belirlenmiştir (Lopes et al. 2014a; Akt., Akkuş ve ark., 2020). Tedavi sonrası yapılan izlem çalışmasında (Lopes et al. 2014b; Akt., Akkuş ve ark., 2020) her iki terapi grubundaki danışanların yaklaşık 1/3’ünün terapi kazanımlarını sürdürdüğü bulunmuş ve iki grubun izlem sonuçları arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Bu bulgular, depresif belirtiler açısından öyküsel terapinin uzun vadede de BDT ile karşılaştırılabilir düzeyde etkili olduğuna işaret etmektedir. Bir diğer çalışmada da depresyon tanısı almış bireylerde öyküsel terapinin depresif belirtileri azaltmada etkili olduğu ve 3 aylık izlemde bu etkinin korunduğu bulunmuştur (Vromans & Schweitzer 2011; Akt., Akkuş ve ark., 2020).
Özetle, her ne kadar öyküsel yaklaşımların etkili olduğunu gösteren bilimsel çalışmalar mevcut olsa da bu yaklaşımlar hakkında elde edilen bilimsel kanıtların henüz diğer yaklaşımlarda olduğu kadar güçlü olmadığı akılda tutulmalıdır.
Kaynakça
- Akkuş, K., Kütük, B. ve Samar, B.M. (2020). Öyküsel Terapi: Felsefi ve Kuramsal Temelleri, Terapi Teknikleri ve Etkinliği. Mediterranean Journal of Humanities, 10, 27-37. doi: 10.13114/MJH.2020.515
- Behan, C.(1999). Linking lives around shared themes: Narrative group therapy with gay man. Erişim adresi: http://www.dulwichcentre.com.au/Linking-lives-by-Chris-Behan.pdf
- Bjorøy, A.,Madigan, S., & Nylund, D. (2015). Narrative therapy. In S. Palmer (Ed.), The beginner’s guide to counseling and psychotherapy (2nd ed., pp. 335-346). London, UK: Sage Publications.
- Çelik, H. (2017). Psikoterapide Yeni Soluk: Öyküsel Terapi.e – Kafkas Eğitim Araştırmaları Dergisi, 4(1), 34-50.
- İlgar S. C. Ve İlgar M. Z. (2018). Öyküsel Terapi ve Psikolojik Danışmada Kullanımı. Turkish Studies dergisi, 13(19), 939-954.
- Koca, M. (2018). Narrative terapi temelli grupla psikolojik danışma programının ergenlerin irade ve kaygı düzeylerine etkisi (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Gaziantep.
- Vassalo, T. (2001). Narrative Group Therapy With Seriously Mentally III A Case Study. Erişim adresi: http://www.narrativeapproaches.com/resources/academic-resources-2/173-2/
- Yazıcı, B. (2018). Naratif Terapi Temelli Grupla Psikolojik Danışma Programının Ergenlerin Psikolojik Dayanıklılık Düzeylerine Etkisi (Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi). Maltepe Üniversitesi, İstanbul.
Görsel Kaynakça
Sümeyye Nur KANDEMİR
Psikolojik Danışman