Duygu Odaklı Terapi: Alanyazın Bize Ne Söylüyor?

Bu Yazıyı Tahmini Okuma Süresi: 3 Dakikadır.

Greenberg ve Johnson öncülüğünde geliştirilen Duygu Odaklı Terapi ortaya çıktığı ilk yıllarda çift terapilerinde kullanılan bir yaklaşım olarak görülmüş ve ağırlıklı olarak çift terapilerinde kullanılmıştır. 1990’lı yıllardan sonra ise bireysel danışmada da duygunun öneminin anlaşılması, bireyin benlik yapısında ve terapötik süreçte duygunun temel bir kaynak olduğunun anlaşılması ile bireysel terapilerde de kullanılmaya başlanmıştır. Çift ve aile danışmanlığı alanında yaygın kullanımının yanında bireysel terapide kullanımının da artması ile Duygu Odaklı Terapinin kısa formu ya da diğer kuramlarla birleştirilerek kullanımı gibi yeni uygulama alanları da son yıllarda artmaktadır. Bunun yanı sıra geleneksel kuramlarla ilişkilendirilen uygulamalara da rastlanılmaktadır.

İnsan hayatının işlevselliği için temel gereklerden biri olmasına rağmen, psikiyatri ve psikoloji alanında çok fazla yer verilmeyen duygu kavramı son yıllarda kanıta dayalı psikoterapi yaklaşımları ile önem kazanmaya başlamıştır. İnsanın deneyimlediği duygularını nasıl algıladığı, anlamlandırdığı ve yorumladığı üzerine yoğunlaşan duygu işleme çalışmaları, Duygu Odaklı Terapi ve Bilişsel- Davranışçı Terapi kuramcılarının katkılarıyla terapötik alanda da etkilerini göstermeye başlamıştır (Işık, Ergüner-Tekinalp, Üzbe-Atalay ve Kaynak, 2019).

Duygu odaklı terapide, danışanlara, duygularını daha iyi tanımlama, deneyimleme, kabullenme, irdeleme, anlamlandırma, dönüştürme ve esnek biçimde yönetme konularında yardımcı olunur. Nihayetinde danışanlar, dünya ve kendileriyle ilgili duygularının sağladığı önemli anlamlara ve bilgilere erişme konusunda daha başarılı hale gelirler.

Duygu odaklı terapi uygulamasının esas özelliği, kavramsal ve deneyimsel bilgi arasında ayrım yapmasıdır ve insanların zekâlarından daha öte bir bilgeliğe sahip olduklarını öne sürer. Deneyimleyen bir organizmada, bilinçlilik, bilinçli olmayan organizmal işleyiş piramidinin zirvesi gibi görünür. Yönlendirilmiş farkındalık deneyleri, dikkati henüz formüle edilmemiş duygusal deneyim üzerine odaklamaya, bu deneyimin canlılığını yoğunlaştırmaya ve bunu farkındalıkta sembolize etmeye yardım eder (Greenberg, 2012).

Duygu Odaklı Terapi İle İlgili Yayın Ve Araştırmalar

-Duygu Odaklı Terapi İle İlgili Yurt Dışında Yapılan Yayın ve Araştırmalar

Duygu Odaklı Terapi kapsamında yapılan çalışmalar incelendiğinde bireysel terapi, çift terapisi ve grup terapisine yönelik çalışmaların olduğu görülmektedir.

Paivio ve Nieuwenhuis (2001), çocukluk çağında duygusal, fiziksel veya cinsel istismara uğramış 32 yetişkin üzerinde Duygu Odaklı Terapinin etkililiğini araştırmıştır. Deneklere yaşadıkları travmanın niteliğine göre şekillendirilmiş 20 haftalık bireysel Duygu Odaklı Terapi uygulanmıştır. Araştırmacılar, terapi uygulamalarının sonunda ve 9 aylık izleme süreçlerinde deneklerde DSM-IV kriterlerine göre yapılan değerlendirmeler neticesinde önemli derecede iyileşmeler görüldüğü sonucuna ulaşmışlardır.

Lander (2009), öğretmen ve öğrenci ilişkisinde yaşanan çatışmalarda Duygu Odaklı Terapi yönteminin etkililiğini incelemiştir. Öğretmen, öğrenci ve aile ile yürütülen Duygu Odaklı Terapi uygulamaları ile oluşturulmuş uygulamalar sonunda, okul ortamında Duygu Odaklı Terapi yaklaşımı ilke ve prensiplerini kullanarak yapılan bir danışma sürecinin öğretmen ve öğrenci ilişkisinin geliştirilmesinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Akt., Gençoğlu, 2012).

Watson, Goldman ve Greenberg’in (2011) yaptıkları bir vaka çalışmasında Duygu Odaklı Terapi’nin depresyon için etkililiğini araştırmışlardır. Danışanla 16 görüşme yapılmış, Duygu Odaklı Terapinin aşamaları takip edilmiştir. Aynı zamanda çift sandalye ve boş sandalye teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda danışanın depresyon puanlarının 24’ten 14’e düştüğü görülmüştür. Danışanın aynı zamanda 16 oturum sonunda duygularını daha az bastırdığı, daha az tepkisel davrandığı ve problemleriyle daha farklı başa çıktığı belirtilmiştir (Canbulat, 2017).

-Duygu Odaklı Terapi İle İlgili Yurt İçinde Yapılan Yayın ve Araştırmalar

Balcı-Çelik (2008), duyguları güçlendirme eğitimi ve iyimserlik düzeyi ilişkisini incelediği araştırmasında duygusal durumun farkındalığına yönelik etkinliklere yer vermiştir. 10 hafta boyunca duyguları tanıma ve ifade etme, empatik tepki verme, duyguların anlaşılması, duygusal çatışmalara odaklanma, duygulara odaklanma gibi etkinliklerle gerçekleştirilen araştırma sonucunda; Duyguları Güçlendirme Eğitimi Programının hemşirelerin iyimserlik düzeylerini yükselttiği sonucuna ulaşılmıştır.

Bir uygulama ve müdahale alanı olarak Duygu Odaklı Terapi yaklaşımı çoğunlukla aile ve çift terapisi uygulamalarında geliştirilmesine rağmen son yıllarda okul danışmanlığı, travma, yeme bozuklukları, cinsel istismar vb. gibi alanlarda yapılan uygulamalar ile karşımıza çıkmaktadır (Akt., Gençoğlu, 2012).

Türkiye’de duygu odaklı terapi ışığında yapılan çalışmalar yok denecek kadar azdır. Gençoğlu (2012), tarafından yapılan araştırmada duygu odaklı terapiye dayalı hazırlanan duygusal farkındalık eğitiminin genç yetişkinlerin iyimserlik düzeyleri üzerindeki etkisi ile ilgili çalışılmıştır. Bu sebeple, duygu odaklı terapi ile ilgili yurt dışında olduğu gibi Türkiye’de de bireysel, çift ve grup çalışmalarının yapılmasının yararlı olacağı söylenebilir (Canbulat, 2017).

Duygu odaklı terapi yaklaşımında çeşitli psikoterapi merkezleri yurt dışında ve ülkemizde eğitimler düzenlemektedir. Bu eğitimlerde katılımcılara kısa dersler, video gösterimleri, canlı modelleme, vaka tartışmaları ve süpervizyonlu kapsamlı rol oynama uygulamaları yoluyla derinlemesine beceri eğitimi verilir.

Yaklaşık dört beş aylık yoğun eğitimde katılımcılara psikoterapide duygularda daha doğrudan çalışmak için gereken becerilerin sağlanması amaçlanmaktadır. Eğitimin odak noktası deneyimsel çalışma olup çekirdek duygusal yapılarda değişimin nasıl yaratılacağı öğretilmektedir. Katılımcılara eğitimlerin sonunda onaylı katılım belgesi
verilmektedir.

KAYNAKÇA

Canbulat, N. (2017). Boşanmış kadınlarla yürütülen duygu odaklı grupla psikolojik danışmanın etkilerinin incelenmesi (Yayınlanmamış doktora tezi). Ege Üniversitesi, İzmir.

Gençoğlu, C. (2012). Duygu odaklı terapiye dayalı duygusal farkındalık eğitimlerinin genç yetişkinlerin iyimserlik düzeylerine etkisi (Yayınlanmamış doktora tezi). Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Samsun.

Greenberg, L.S. (2012). Duygu odaklı terapi (Çev. S. Kızıltaş). İstanbul: Psikoterapi Enstitü Eğitim Yayınları.

Işık, Ş., Ergüner-Tekinalp, B., Üzbe-Atalay, N. ve Kaynak, Ü. (2019). Psikolojik danışmada güncel kuramlar. Ankara: Pegem Akademi.

GÖRSEL KAYNAKÇA

http://gulteneyupoglu.blogspot.com/2015/06/psikolojide-arastrma-yontemleri.html adresinden erişilmiştir.

http://www.psikoterapi.com/6-duygu-odakli-bireysel-terapi-egitimi-duyurusu/ adresinden erişilmiştir.

Gül Nida Evin

Psikolojik Danışman