Flört şiddeti, romantik bir beraberlik içerisinde ya da beraberlik bittikten sonra bir partnerin diğer partner üzerinde güç kullanmaya çalıştığı, zarar verici davranış biçimidir. Bu davranış biçimini her iki cins de uygulayabilir. Romantik ilişkideki güç davranışları her zaman gözle görülür olmayabilir ve fiziksel bir temele dayanmayabilir. Temelde güç kullanan partner sadece kendi ihtiyaçlarının karşılanması için kurban olan partneri tehdit ve güç yoluyla kontrol etmeye çalışır. Bu bağlamda flört şiddetini içerisindeki kurbanın ihtiyaçlarını görebileceğimiz şema perspektifinden inceleyelim.
Şema terapi, erken dönem uyumsuz şemalar kavramını temel alır. Erken dönem uyumsuz şemalar çocuğun erken bebeklik dönemindeki deneyimleri ile mizacı arasındaki etkileşimden meydana gelir (Rafaeli, Bernstein ve Young 2011). Young’un Şema Kuramı’na göre, çocukluğunda toksik etkisi olan deneyimler yaşamış olan kişinin “erken dönem uyumsuz şemalar” olarak adlandırılan, işlevsiz karakter özellikleri olacaktır. Çocuğun ailesinin dinamikleri ya da ailesine ilişkin temsilleri, onun erken dönemdeki dünyasının dinamiklerini yansıttığından; ebeveynler ve yaşamın erken dönemlerinde ebeveynlerle yaşanan etkileşimler büyük önem taşımaktadır (Young, Klosko ve Weishaar, 2003). Erken dönem uyumsuz şemaların oluşumuna katkısı olabileceği düşünülen dört temel erken çocukluk dönemi yaşam deneyimi ise şu şekilde sıralanabilir; ihtiyaçların zarar verici biçimde engellenmesi, travmatizasyon veya kurbanlaştırma, ihtiyaçların gereğinden fazla karşılanmaya çalışılması ve seçici içselleştirme veya önemli kişilerle seçici özdeşim kurma (Young ve ark., 2003). Erken dönem uyumsuz şemaları sürdürmeye yarayan bazı baş etme stilleri de kişinin bu uyumsuz şemalarına saplanıp kalmasına neden olur. Şema teslimi, şema aşırı telafisi ve şema kaçınması şemaları sürdüren uyumsuz başa çıkma stilleridir. Şema teslimi şemayı güçlendiren ve sürekli kılan düşünsel, davranışsal veya duygusal stratejileri kapsamaktadır. Şema kaçınmasında kişiler şemayı canlandıracak her türlü uyarandan kaçınırlar. Aşırı telafi başa çıkma stilinde ise kişiler şemanın tersini ortaya koyacak duygu, düşünce ve davranışlarda bulunurlar (Young ve Lindemann 2002).
Romantik ilişkilerde deneyimlenen şiddetin erken dönem yaşantılar ile ilişkisi üzerine çeşitli çalışmalar yer almaktadır. Flört şiddeti ve şema terapi modeli (Young, 1990) üzerine yapılan çalışmalar incelendiğinde bireylerin erken dönem örseleyici yaşantılar ve sağlıklı olmayan aile ortamı üzerine deneyimlerinin ortak olması göze çarpmaktadır. Bu bağlamda, Young ve arkadaşları (2003) bireylerin erken dönemlerde temel duygusal ihtiyaçlarının karşılanmadığı durumlarla ilişkili olarak çekirdek şemalarının oluştuğunu ifade etmektedirler. Erken dönem deneyimler sonucu kazanılan şemalar bireylerin hayatları boyunca bir örüntü olarak sürebilmektedir. Bu noktada, bireylerin uyum bozucu bu örüntülerini sürdürmeleri erken dönem karşılanmamış ihtiyaçları ile ilişkili bulunmaktadır. Örüntüleri kırmaya ve karşılanmamış duygusal ihtiyaçları karşılamaya yönelik adımlar ise sağlıklı tercihler olarak değerlendirilebilir. Dolayısıyla, romantik ilişkilere yönelik tutumlar da bireylerin uyum bozucu örüntülerini sürdürmelerine katkı sağlayabilir.
Romantik ilişkilerden meydana gelen şiddet üzerine çalışmalar incelendiğinde, çocukluk döneminde kötüye kullanım deneyimi yaşayan bireyler ile ilişkide deneyimledikleri şiddet arasındaki ilişkiyi inceleyen iki temel araştırma göze çarpmaktadır. Öncelikli olarak Crawford ve Wright (2007) üniversite öğrencilerinin romantik ilişkilerde saldırganlığa maruz kalmaları ve saldırganlık göstermeleri ile çocukluk döneminde duygusal kötüye kullanım deneyimlerinin ilişkisinde şemaların rolünü incelemek amacıyla, 301 kişiden veri toplamıştır. Çocukluk döneminde kötü muamele deneyiminin hem kişiler arası saldırganlıkta bulunma hem de mağduru olma açısından yordayıcı olduğu bulunmuştur. Buna ek olarak ise, bireylerin güvensizlik, kendini feda ve duyguları ketleme şemalarının çocukluk dönemi kötüye kullanılma ile ilişki şiddetine maruz kalma arasındaki ilişkide tamamen aracı rolü bulunurken, bireylerin ilişkide saldırganlık sergileme ve çocukluk dönemi kötüye kullanımı arasındaki ilişkide güvensizlik, haklılık, duyguları ketleme ve yetersiz özdenetim şemalarının kısmi aracı olduğu ortaya çıkmaktadır. Gay ve meslektaşları (2013) da çocukluk dönemi duygusal istismarı, bağlanma şekilleri ve yakın partner şiddeti uygulama ve mağduru olma açısından erken dönem uyumsuz şemaların aracı rolünü incelemiştir. Bu araştırma sonucunda, sadece kopukluk ve reddedilme şema alanının çocukluk dönemi duygusal kötüye kullanımı ile yakın partner şiddeti arasındaki ilişkiyi yordadığı ortaya çıkmaktadır. Gay ve arkadaşları (2013) şema alanlarından kopukluk/reddedilmenin, şemalardan ise duygusal yoksunluk ve dayanıksızlığın çocukluk dönemi kötüye kullanımı ve ilişki şiddeti açısından yordayıcı olduğu bulunmuştur.
Çalışma sonuçlarına göre, şiddete maruz kalmayı en çok yordayan şema alanı “Ayrılma ve Reddedilme” şema alanıdır. Young ve arkadaşlarına (2003) göre bu şema alanı kişinin güvenlik, istikrar, korunma, bakım, empati, duyguların paylaşımı, kabul edilme ve saygı gibi ihtiyaçlarının karşılanmayacağı beklentisini içerir ve aile kökeninin kopuk, soğuk, reddedici, kısıtlayıcı, yalnız, taşkın, belirsiz ya da istismarcı olduğu düşünülmektedir. Bu şema alanında terk edilme/istikrarsızlık, güvensizlik/suistimal edilme, duygusal yoksunluk (ilgi-empati-korunma alanlarında), kusurluluk/utanç ve sosyal izolasyon/yabancılaşma şemaları bulunmaktadır (Young ve ark., 2003). Ayrılma/reddedilme şema alanının ileri dönemde şiddet kurbanı olma ve şiddet uygulamada aracı rolünün gösterilmesi bulgusu, başkalarının (örn., romantik partnerin) kişinin bu alandaki temel duygusal ihtiyaçlarının karşılanmayacağı inancının çocukluk dönemi duygusal istismarı olan bireylerde duygusal ilişkilerde kurban olma ve fiziksel saldırganlık gösterme riskini nasıl arttırdığını anlamakta önemlidir (Gay ve ark., 2013). Şemalarla baş etme yöntemleri düşünüldüğünde, ayrılma/reddedilme şeması olanların şema teslimi ile uyumlu davranışlar göstermeleri ve şemalarını destekleyecek şekilde kaçıngan, kötüye kullanan ya da ulaşılmayan partnerle ilişki arayışında olmaları muhtemeldir (Young ve ark., 2003).
Flört şiddeti günümüzde genç yetişkinler arasında yaygın bir problemdir. Şema perspektifi flört şiddetin mağdur olan bireylerin erken dönem yaşantılarında örseleyici yaşantılar, sağlıklı olmayan aile ortamı ve kötüye kullanım deneyimi olabileceğini bizlere göstermiştir. Bu yaşantılar bireylerin güvenlik, istikrar, korunma, bakım, empati, duyguların paylaşımı, kabul edilme ve saygı gibi ihtiyaçlarının karşılanmamasına yol açar. Temel duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması ile birey de ayrılma ve reddedilme şeması gelişir. Flört şiddeti kurbanı erken dönem deneyimleri sonucu kazanılan şemalarını hayatı boyunca bir örüntü olarak sürdürebileceği partnerler seçer. Ne zaman ki birey farkındalık kazanıp örüntüleri kırmaya ve karşılanmamış duygusal ihtiyaçları karşılamaya yönelik sağlıklı adımlar atar ise bu döngüyü kırabilir.
KAYNAKÇA
Crawford, E. ve Wright, M. (2007). The impact of childhood psycho- logical maltreatment on interpersonal schemas and subsequent experiences of relationship aggression. Journal of Emotional Abuse, 7(2), 93–116.
Falahatdoost, M., Dolatshahi, B., Mohammadkhani, P. ve Nouri, M. (2013). Identifying the role of early maladaptive schemas in variety of domestic violence against women with the experience of violence. Practice in Clinical Psychology, 1(4), 219-225. http://jpcp.uswr.ac.ir/article-1-127- en.html
Gay, L. E., Harding, H. G., Jackson, J. L., Burns, E. E. ve Baker, B. D. (2013). Attachment style and early maladaptive schemas as mediators of the relationship between childhood emotional abuse and intimate partner violence. Journal of Aggression, Maltreatment & Trauma, 22(4), 408-424. https://doi.org/10.10 80/10926771.2013.775982
Harding, H. G., Jackson, J. L., Burns, E. E. ve Baker, B. D. (2013). Attachment style and early maladaptive schemas as mediators of the relationship between childhood emotional abuse and intimate partner violence. Journal of Aggression, Maltreatment & Trauma, 22(4), 408-424. https://doi.org/10.10 80/10926771.2013.775982
Rafaeli, E., Bernstein D. P., Young, J. (2011). Schema Therapy: The CBT Distinctive Features Series. Routledge.
Young, J. E. (1990). Cognitive therapy for personality disorders. Sarasota, FL: Professional Resources Press.
Young, J. E., Klosko, J. S., Weishaar, M. E. (2003). Schema therapy: A practitioner’s guide. The Guilford Press.
Young, J., Lindemann, M. (2002). An integrative schema-focused model for personality disorders. R. L. Leahy ve E. T. Dowd (Eds.), Clinical Advances in Cognitive Psychotherapy: Theory and Application, s: 93-109, Springer Publishing Company.
GÖRSEL KAYNAKÇA
http://www.noronpsikiyatri.com/siddete-ugrayan-neden-susar/
Başak KILINÇ
Psikolojik Danışman