KİTABIN ADI: Karısını Şapka Sanan Adam
KİTABIN YAZARI: Oliver SACKS
YAYINEVİ: Yapı Kredi Yayınları
SAYFA SAYISI: 264
FİYATI: 18 TL
Her gün gibi sıradan bir gün sanıyorsunuz. Halbu ki beyniniz size oyun oynamakta ve bir bakıyorsunuz yıllardır tanıdığınız öğrencilerinizi yakınlarınızı tanıyamıyorsunuz. Ta ki onlardan ipucu yakalayana dek. Sadece bununla da kalmıyorsunuz.Çiçekleri bir çift eldiveni tanımıyorsunuz ve en son eşinizi şapka sanıyorsunuz. Hayatınız nasıl olurdu?
Bizler için düşünülemez olan bu durum Dr.P. nin hayatı olmuştu. Yılların tanınmış klasik şarkıcısıydı. Şarkıcılık kariyerinin sonuna doğru bir müzik okulunda yıllarca öğretmenlik yaptı . Bu yıllar içinde ilk defa gözlemlenen gariplikler başladı. Bazen öğrenci kendini tanıttığında onu tanıyamazdı. Tam olarak onun yüzünü çıkaramazdı. Öğrenci konuşunca onun kim olduğunu anlardı. Olaylar bununlada kalmamıştı. Ortada görülecek yüzler olmadığında varmış gibi görüyordu.Yolda yürürken park metrelerinin tepelerini çocuk başı zannederek şefkatle okşuyordu. Onlarla konuşuyor, cevap alamadığında şaşırıyordu. İlk başta bu olayların onun mizaç anlayışına bağlıyorlardı. Çünkü Dr. P. konuşkan esprili bir kişiydi. Ayrıca çokta yetenekli bir müzisyen ve ressamdı. Müzik onun hayatıydı. Bunun için kendini hiç hasta hissetmiyordu. 3 yıl sonunda şeker hastalığının gözlerine zarar verdiğini düşünüp muayene olmaya gitti. Fakat doktor gözlerinizde bir sorun yok dedi ve onu nörolojiye yönlendirdi. Nörolog bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Doktara bakarken yüzüne değilde yüzünün parçalarını inceliyordu. Bir göz, bir kulak, bir buruna bakıyordu . Bir test için ayakkabısını çıkarmıştı. (sol ayağından) Doktor ayakkabısını giymesini istediğinde sol ayağını tutuyordu. Çünkü onu ayakkabı sanıyordu. Doktor evlerinde birkaç test yapmak istedi.Bu testlerden birinde Ona bir gül verdi. Fakat Dr. P. gülü incelerken sapı olan ortada bulunan bir çanağın etrafında geometrik şekillerin olduğunu söylerek tanımlıyordu. Doktordan onu koklamasını istediği anda birden evet bu bir gül dedi. Aynı şekilde bir eldiveni incelemesi için ona uzattığında keseleri olan bir şeyleri taşımak için kullanılabilir bir şey olduğunu söylüyordu. Eli içine girince de onun bir eldiven olduğunu fark ediyordu. Resimlerini inceleyen doktor onlarda git gide bir soyutlaşma olduğunu anlıyordu. O sırada doktor ondan şapkasını istedi Dr. P. karısına dönerek boynunu çekti. Çünkü onu şapka sanıyordu.
Sorunu neydi ? Beyninde görsel bölgede bir ur vardı. Bu ur onda bir görsel agnozi yaratmıştı.( kavrama yetisinin bozulması, nesneleri ve simgeleri kavramada baş gösteren yetisizlik duygusudur.) Nesneleri kişileri yorumlayamıyordu. Muhakeme yeteneğini kaybetmişti.Yani sadece makine ve bilgisayar gibi olmuştu. Onlarla bağlantı kuramıyordu. Dr.P. hayatını nasıl mı devam ettirdi ? Doktoru ona müzik senin hayatın sakın onu bırakma demişti . Dr.P. banyo yaparken, giyinirken ,yemek yerken sürekli şarkı söylüyordu. Bunu bıraktığı anda duruyor donuyordu. Bu yüzden her anında müzik vardı. Fizyolojinin psikolojiyle birliğini gösteren ve ayrıca ilginç olayların olduğıu ve bence anlatılan bu olayların gerçek olması daha da ilginç yapıyor bu kitabı, harika bir eser olmuş kesinlikle tavsiye ediyorum.